‘Modern ve Batılı görünümlü Müslüman’ imajının zaferi

24 Şubat 2024

Geçen gün eve giriyorum, arkadan bir ses: “Hello?” Bizim komşu. Ne var ne yok hoşbeşten sonra baklayı ağzından çıkardı. Bir diziye fena halde kafayı takmış. Türk dizisiymiş. Çok güzelmiş. Acaba biliyor muymuşum. “Taylor” diye bir diziymiş. Sonradan baktım “Terzi”. Aman bizim komşu nasıl heyecanlı. İstanbul ne kadar güzel diyor. Boğaz’ı anlatsana diyor. İnsanlar ne kadar şık diyor. Arabalar ne kadar lüks diyor. İlk fırsatta gideceğiz diyor. Neler neler…

Valla ben İstanbul’dan bahsettim. Ama bu dizileri izleyip İstanbul’a giden biri aradığını bulur mu? Yani herkesin atı yok İstanbul’da. Ayrıca dizi İstanbul’uyla gerçek İstanbul, dizi insanıyla gerçek insan arasında bayağı bir mesafe olabilir. Onu da kendileri keşfedecekler artık.

Bu ilk duyumum değil İstanbul’da geçen Türk dizilerine gelen övgülerle ilgili. İlginçtir, gittiğimiz pek çok yerde eskiden beri Türk olduğumuzu söyleyince içinde bolca kebap, döner, İstanbul, Antalya geçen cümle işitiriz. Bayağı

Yazının Devamı

Bağımsız müzisyenler ve rakamlar

18 Şubat 2024

2017 yılında yüzde 13 olan bağımsız sanatçıların Spotify’ın toplam streamlerinin içindeki payı, 2023’te yüzde 26’ya çıktı. Bu istatistikle altı yıllık bir zaman diliminde bağımsız isimlerin giderek daha fazla dinlendiği ya da bu özelliğe sahip sanatçıların genel dinlenmede payının arttığı düşünülebilir. Bu elbette bağımsız müzik açısından olumlu bir gelişme. Ancak bu rakamın daha da yüksek olması beklenebilirdi. 2022 yılı istatistiklerine göre bağımsız firmaların genel müzik sektörü içindeki payı yüzde 34.6. Yani Spotify’daki oran hâlâ sektörün dengelerini tam olarak yansıtmıyor.

Peki neden? Bunun teknik nedenlerinden biri algoritmanın yapısı. Algoritma, siz hangi tür müzik dinlerseniz dinleyin o türün en çok dinlenen örneklerini dinletmek üzere çalışır. Yapı devamlı gelişir, algoritmaların işleyişi platformların yapılarına göre değişiklik gösterir ancak temel parametrelerden biri budur. Yani stream servisleri popüler isimleri daha da popüler kılmak üzere

Yazının Devamı

Turist yorgunu şehir

17 Şubat 2024

Paris turist yorgunu bir şehir. Paris’ten bir günlüğüne turistleri çekip alın. Göreceksiniz Parisliler rahat bir nefes alacak. Dinlenecek kendilerine gelecekler. Yüzleri gülecek. Birbirlerine ve bize daha iyi davranacaklar. Sinirli sinirli konuşmayacaklar. Turistlere iyi davranmanın bir yolunu bulacaklar. Sokaklar boşalacak trafik rahatlayacak, dükkanların önündeki kuyruklar azalacak. Buna ihtiyaç var ciddi ciddi.

Restoranlarda garsonlar kendileriyle İngilizce konuşan turistlere kafalarını diğer yana çevirerek yanıt veriyor. İngilizce anlasalar bile Fransızca konuşmaya devam ediyorlar. Bir şey anlamadığınızda asabi hareketler yaparak İngilizce bilen meslektaşlarına “sen bak şu masaya” diyerek kaş göz ediyorlar. Siz istediğiniz kadar “merci” “bonjour” falan diyerek şirin görünmeye çalışın. Hiç para etmiyor bu hareketler.

Diyorum ya yorgunlar bıkkınlar. Her yıl Paris’e 30 milyon turist geliyor. Paris’in nüfusu hepi topu 2 milyon. Kaldırmıyor bu kadar insanı şehir. Mesela Le Deux Magots ya da Café de Flore gibi kafelerin

Yazının Devamı

Her köşesinden caz sesleri yükselen şehir

13 Şubat 2024

Uber yanaştı. Kendimi içeri attım, kapıyı kapattım, yavaş yavaş dipten gelen piyano sesi üzerine puslu bir saksafon solo kendini belli etti. Republique Meydanı’ndaki Çin Yeni Yılı kutlamalarından kaçmaya çalışıyorum ama beceremiyorum. Hayır Çin yeni yılına karşı değilim sadece Pompidou Kültür Merkezi’ne gitmeye çalışıyorum. Ve ortam aşırı kalabalık. Rengarenk bir geçit töreni bütün hızıyla devam etmekte. Çin’in folklorik kıyafetleri içinde binlerce insan korteje katılmış Rue Beaubourg’dan aşağı yürüyor. Benim gitmek istediğim yöne hem de. Kortejde ejderha oynatan takımlar da var. Ellerindeki sopaları indirip kaldırıp yılan gibi hareket ettiriyorlar ejderhayı. Art arda birkaç ejderha seyrettikten sonra kalabalık artık sıkışmaya ve daraltmaya başladı. Her ne kadar hayatını bir dönem müzik festivallerinde geçirmiş biri de olsam kalabalıktan biraz uzakta durmayı sevmişimdir hep. O yüzden ara sokaklardan birine dalıp kendimi Uber’e attım. Trafikten kaçamadım. En azından –sürpriz bir şekilde- caz

Yazının Devamı

Pitchfork’un yükselişi ve düşüşü

11 Şubat 2024

Pitchfork, 1996’da online müzik medyası olarak hayata atıldı. Ama asıl 2000-2010 arasında çok etkili oldu. Bu dönem gelişen ve ana akım müziği ele geçirmeye başlayan ‘indie’ adını verdiğimiz ve altında oldukça geniş bir yelpazede müzik tarzlarını topladığımız alanda çok etkili oldu. Bu alanı sahiplendi, besledi, beslendi, kendi starlarını yarattı. Okuru, dinleyiciyi şekillendirdi.

Tıpkı Rolling Stone’un 1970’lerde sahiplendiği rock/folk kuşağıyla büyümesi gibi bir maceraydı bu.

Rolling Stone’u gelişmelerin dışına iten ve zamanla sarsan şey ‘80’ler ve ‘90’larda gelişen ve çeşitlenen kültürel yapılara paralel gelişen yeni müzik türlerine uyum sağlamakta güçlük çekmesiydi. 2000’lerde Pitchfork internette coşarken Rolling Stone yaşlanmış, yenilikleri anlayamaz hâle gelmişti. Rolling Stone diyorum ama siz dönemin bütün mevcut ve güçlü müzik dergileri diye okuyabilirsiniz. NME, Spin, Q hepsi dağıldılar. Neticede Q artık yok. NME varla yok arası bir yerde. Classic

Yazının Devamı

‘Çirkefleşme’ süreci

10 Şubat 2024

American Dialect Society, 34’üncü olağan toplantısını New York’ta yapmış. 2023’ün sözcüğünü açıklamak için toplanan dernek, kararını açıkladı. Yılın sözü “enshittification”. İçinde “shit” geçen bir sözcük. Bu sözcüğü Türkçeye çevirince buraya yazması biraz ayıp oluyor. Shit, “b” ile başlayan, “k” ile biten üç harfli bir sözcüğe denk geliyor Türkçe’de. Ortadaki sesli harfi siz koyun. “Enshittification”.

Efendim bu sözcüğü Cory Doctorow adlı yazar kullanmış ilk kez. Bu sözcüğün niyeti, sosyal medya platformlarının nasıl zaman içinde sözcükte bahsedilen sürece girdiğini tarif etmek.

Ben buna şimdilik “çirkefleşme” diyeyim, terbiyemiz bozulmasın. Ya da en azından daha az bozulsun. Derdimizi anlatmak adına terbiyemizden verilen küçük bir ödün diye düşünebilirsiniz.

Platformların çirkefleşmesi bir fenomen. Yeni bir fenomen,

Yazının Devamı

Teknoloji serüveninde sanal gözlük durağı

6 Şubat 2024

Ben çocukken bilgisayar yoktu. Üniversitedeydim eve masaüstü PC girdiğinde. Cep telefonu yoktu. 20’lerin sonunda geldi. İnternet de o arada bir yerlerde hayatmıza girdi. Gazetede (o zaman Sabah’taydım) Ahmet Bey’in (Örs) bilgisayarından tam hatırlayamıyorum ama herhalde Boğaziçi ya da ODTÜ üzerinden giriliyordu. Editörler araştırmak için konu verdiğinde, arşive inersin, kütüphaneye gidersin, bir bilene sorarsın, uzmanları telefonla ararsın. Sonra Ahmet Bey’in masasının önünde kuyruğa girersin. Bir de internete soralım. Netscape’in logosundaki daire dönmeye başlar. Bekle Allah bekle. Bir sayfa açılacak da arama yapılacak da… O malum modem sesini hatırlayan hatırlar.

2001’de iPod geldi. Akıllı telefonlar çıktığında 30’larımdaydım. Sonrasını biliyorsunuz. Sosyal medya, müziğin djitalleşmesi, stream platformları. Bankacılık sisteminden otomotive, halı süpüren robotlara, dronlardan sosyal medyaya, görüntülü görüşmelerden (Türk medyasında ‘telefonla görüntülü

Yazının Devamı

Stream değil, kaset kazandırıyor

4 Şubat 2024

Geçen kasımda Johnny Marr’ın “Spirit Power: Best of Johnny Marr” adlı yeni best of albümünün lansmanı için Rough Trade’e gitmiştim. Johnny Marr’ın albümünü, CD ya da plak formatında online satın alıyorsunuz. Bu, bir bilet kabul ediliyor. Size gönderilen barkod’u göstererek albümünüzü teslim alıyor ve imza sırasına giriyorsunuz. Kuyruk neredeyse 100 metre uzunluktaydı. Biz en sonundaydık. Kuyrukta bekledikten sonra hayretle gördüm ki, Johnny Marr da içeride üç, belki dört saattir ayakta. Üstelik onun işi daha zor. İnsanları tek tek karşılıyor, ellerini sıkıyor, hâl hatır soruyor, ayaküstü sohbet ediyor ve ardından albümünü imzalayıp resim çektiriyor. Sıra bize geldiğinde Marr çok kibar bir şekilde enerjisinden bir gram kaybetmemiş olarak elimizi sıktı, sohbet etti imza attı ve fotoğraf çektirdi. İnanın o gün imza gününe gelen yaklaşık 500 kişinin tamamına aynı muameleyi yaptı.

Burada asıl konu elbette albüm satışı. Stream platformlarının karmaşık hak ediş ve

Yazının Devamı