KALP SAĞLIĞIYLA iLGiLi KISA BiLGiLER

10 Nisan 2012

Araştırmalar gençlerin, kadınların ve yüksek eğitim seviyesine sahip kişilerin, ‘7 kalp sağlığı yaklaşımı’nı daha fazla önemsediğini gösteriyor

New York Presbyterian Hastanesi doktorlarından kardiyolog Dr. Özgen Doğan’la her İstanbul’a gelişinde kalp ve damar hastalıklarındaki yenilikleri konuşuruz. Bu konuda konuştuklarımızı da hep sizlere naklederim. Nisanın ilk günleri sevgili dostum Özgen’le Arnavutköy’de Balıkçı Hakan’da hem tandırda kalkan ve nefis mezelerden oluşan mönülerden yedik, hem de yenilikleri konuştuk. İşte, sohbetten çıkan başlıklar:
* 7 kalp sağlığı yaklaşımına uymak ölüm riskini azaltabilir
Kişilerden beklenen ‘7 yaklaşım’, kalp sağlığını doğrudan etkiliyor. Bunlar: Sigara içmemek, sağlıklı beslenmek, düşük kötü kolesterole (LDL) ve trigliseride sahip olmak, yüksek iyi kolesterol (HDL ) düzeyi, normal kan şekeri ve tansiyon değeri, fiziksel olarak aktif yaşamak. 45 bin Amerikalı erişkinin katıldığı bir çalışmaya göre; “Önerilen 7 kardiyovasküler sağlık yaklaşımına uyan insanların kalp hastalıklarından ölme olasılığı, daha azını uygulayan ya da hiçbiri uygulamayan kişilerden çok daha az.” Araştırmacılar bu yedi şartın hepsine uymanın 20 senelik bir

Yazının Devamı

ANEVRiZMA NEDiR?

3 Nisan 2012

Kontrol altına alınmazsa hayatı ciddi şekilde tehdit eden anevrizma hakkında bilinmesi gerekenler bu yazıda

Anevrizma kan damarı duvarındaki güçsüzleşmiş, şişmiş bir bölgedir. Bu bölgede damarın normal çapından yüzde elliden daha fazla olan bir genişleme ya da balonlaşma görülür. Anevrizma herhangi bir kan damarında oluşabilir ama çokluk arterlerde, yani atardamarlarda görülür.
Anevrizma vücudun her bölgesinde olabilir. Anevrizma beyindeki kan damarları, aort, bağırsak, böbrek, dalak ve bacak damarları gibi vücudun pek çok yerinde görülebilir. Anevrizmalar en çok kalpten vücuda oksijenli kanı taşıyan ana atardamar olan aortta görülürler.
Anevrizma çoklukla iğ biçimli ya da kese şeklindedir. Bazı anevrizmalarsa damarın iç tabakaları arasına kan sızmasıyla oluşur ve bunlar damar iç çapını daraltır. En yaygın görülen şekil olan iğ biçiminde anevrizma kan damarını çepeçevre saran bir şişik ya da balon tipinde iki ucu ince orta bölümü geniş, iğ görüntüsündedir.
Anevrizma arter duvarındaki giderek artan güçsüzleşmeye paralel olarak büyüyebilir, bu nedenle takibi ve kontrolü gereklidir. Anevrizma tedavisinin amacı anevrizmanın patlamasını, yırtılmasını önlemektir. Anevrizma

Yazının Devamı

BAHAR BESLENMESi

27 Mart 2012

Havanın ısınmasıyla önümüzdeki günlerde dışarıda uzun kahvaltılar, yemekler, piknikler ve davetler hayatımızda daha çok yer alacak. Hepimizin bildiği ama nedense unuttuğu, yemek yemekle ilgili bazı püf noktaları yeniden hatırlatmak istedim

1-Hücrelerinizi serbest radikallerin harabiyetinden korumak, yani kısaca yaşlanmayı yavaşlatmak ve sağlığımızı korumak için, her gün yeterince sebze ve meyve yemeyi unutmayın.
2-Sebzeleri mümkün olduğu ölçüde çiğ ve az pişmiş olarak tüketin. Çiğ ve taze olanların anti-oksidan düzeyleri daha yüksek. Çok pişirmek, anti-oksidan değerlerini yok eder.
3-Hayvansal yağlar yerine sıvı yağları kullanın. Zeytinyağını daha sık tercih edin. Katı yağla yapılmasına alışılmış yiyeceklerin, kısa bir alışkanlıktan sonra zeytinyağla da çok güzel olabildiğini göreceksiniz.
4-Etlerin yağını, tavuğun derisini pişirmeden önce çıkartın. Kırmızı et yerine balık ve tavuğu tercih edin. Haftada en az 1-2 kez balık yiyin.
5-Şeker kullanımını önce yarıya, sonra dörtte bire indirin. Bazı tatlıların zaman içinde şekerini azaltın, tadını vanilya veya tarçınla verin.
6-Bir bütün yumurta yerine iki yumurtanın beyazını yiyin. Üç yumurtalı omleti, bir tam

Yazının Devamı

MENOPOZ SONRASI KANAMALAR

20 Mart 2012

Menopoz sonrası dönemde kanama şikayeti hiçbir zaman normal kabul edilemez, sıklıkla bir soruna işaret eder ve her zaman araştırılmalıdır

Kadınlarda yumurtalık fonksiyonları bittikten sonra, yani âdet görmedikleri altı aylık süreçten itibaren ‘menopoz dönemi’ başlar ve tüm kadınların hayatlarının yaklaşık üçte biri menopoz döneminde geçer. Bir kadının hayatında bu kadar uzun süre alan menopoz sırasında bazı değişimler olması da normal. Ama bazı durumlar var ki, bunları alarm sinyali gibi görmek, dikkat etmek gerek. Menopoz sonrasındaki kanamalar da, dikkat edilmesi gereken durumlara bir örnek. Bu konuyu kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Şükrü Sanus’la konuştuk, işte anlattıkları:
“Menopoz dönemine giren bir kadında normal âdetler ve âdet arası görülen kanamalar oluşmaz. Aylık hormon tedavisi sırasında görülen düzenli kanamalar hariç tutulursa meydana gelen herhangi bir vajinal kanamaya ‘menopoz sonrası kanama’, ‘menopozda kanama’ veya ‘postmenopozal kanama’ adı verilir.
Menopoz sonrası dönemde kanama şikayeti hiçbir zaman normal kabul edilemez, sıklıkla bir sorun göstergesidir ve her zaman araştırılmalıdır.

Nedenler ayırt edilmeli
Menopoz sonrası dönemde

Yazının Devamı

TANSiYONUNUZU HER iKi KOLDAN DA ÖLÇÜN

13 Mart 2012

Her iki kolunuz arasında farklı ölçümler varsa öncelikle birkaç ihtimale dikkat edin. Yaşınız 45 üzerindeyse, sigara içiyorsanız, şeker hastalığı veya yüksek tansiyon varsa iki kol arasında tansiyon farkı olması daha da önemli

Geçen sabah çay içerken, 20 yıldır yan yana odaları paylaştığımız mesai arkadaşım kardiyolog Dr. Murat Kınıkoğlu’yla tansiyon ölçümünün önemi hakkında konuşuyorduk. “Çoğu hastalarım tansiyonlarını hangi koldan ölçecekleri konusunda tereddüt yaşıyor” dedi. Ben de kendisinden rica ettim, bu konuyu sizler için yazmasını. Dr. Kınıkoğlu’nun bu konu hakkında yazdıklarını aynen aktarıyorum:
“Tansiyon yüksekliği gelecekte kalp damar hastası olup olmayacağımızı, kalp krizi veya felç geçirip geçirmeyeceğimizi belirleyen en önemli risk faktörü. Hastalarımın tansiyonunun mümkün olduğu kadar düşük olmasını isterim. Bu arada tekrar etmekte yarar var, marifet tansiyonu ilaçla değil diyet ve yaşam tarzı değişiklikleriyle düşürmek.
Ev ortamında, hastanın kendisi tarafından yapılan tansiyon takiplerine çok önem veriyorum. 40 yaşın üzerindeyseniz tansiyon hastası olmasanız bile ara sıra (örneğin 3-4 ayda bir) tansiyonunuzu ölçün. Tansiyon hastasıysanız

Yazının Devamı

BiTKiSEL DESTEKLER NE KADAR GÜVENLi?

6 Mart 2012

Doğru kullanıldığında yararlı olabilecek bitkisel destekler, yanlış seçim ve uygulamayla zararlı hale gelebilir. Bunları, uzman tavsiyesiyle kullanmanız; etkilerini, yan etkilerini, başka ilaç veya desteklerle etkileşimlerini öğrenmeniz gerekir

Bitkisel desteklerin kullanımı, binlerce yıl öncesine dayanır. Eskiden aile arasında tercih edilen bu destekler, tüm dünyanın dikkatini çekererek genel tüketiciye sunuldu. Çoğu kişi, “Nasıl olsa bitkisel ürün, bir zararı olmaz” diyerek bunları düşünmeden kullanıyor. Ancak bitkisel destekler her zaman, herkese uygun olmayabilir, yerine göre bazen bunlar da, beklenmeyen etkilere yol açabilir.
Bu ürünler; bitkilerden yapılan, vücuda destek olan, hastalık önleyici veya rahatsızlıkları tedavi etme amacıyla kullanılır. Aslında çoğu reçeteli veya reçetesiz ilaç da bitkilerden türetilir ama bunlar saflaştırılmış içeriklere sahip ve sıkı yönetmeliklere tabi. Bitkisel destekler tüm bitkiyi içerebileceği gibi, bir kısmını, tozunu ya da ekstresini de içerebilir.
Besin takviyesi kabul edildiklerinden, ruhsat veren otoriteler tarafından ilaç olarak değil, gıda olarak değerlendirilirler. Böylece ilaçlarla aynı testlere, üretim ve etiket

Yazının Devamı

ZEKA ÖMÜR BOYU GELiŞTiRiLEBiLiR

28 Şubat 2012

Araştırmalar, 70’li yaşlara kadar beynin yeni nöronlar üretebildiğini gösteriyor. Örgü örmek, klasik müzik dinlemek ve yürüyüş yapmak gibi uğraşlarla farkında olmadan zekamızı geliştiriyoruz

Yılbaşı civarında okuduğum bir yazının başlığı, ‘2012 yılında daha zeki olun’du. Sharon Begley tarafından yazılmış bu makale, hakikaten çok ilginçti ve zekamızı nasıl geliştirebileceğimiz konusuna değiniyordu. Geçen hafta Londra’daki çalışmalarına birkaç gün ara verip, İstanbul’a gelme fırsatı bulan psikolog Özden Bayraktar’la konuşurken, ona Begley’in yazısından bahsettim; o da okumuştu. Bir psikolog gözüyle bizler için yorumlamasını rica ettim. İşte Psikolog Özden Bayraktar’ın zeka geliştirici önerilerle ilgili yorumları:
“Begley’in makalesi, zekamızı nasıl geliştirebileceğimizle ilgili harika bilgilerle dolu! Özellikle nörolojik alanda yapılan bilimsel araştırmaların sonuçlarıyla donanmış makale bizlere beynimizi nasıl daha iyi kullanacağımız konusunda fikirler veriyor.
Öncelikle araştırmalar bize, zekamızı tüm hayatımız boyunca geliştirebileceğimizi söylüyor, yani zeka katsayımızı yükseltebiliriz. Zekamızı dört sene gibi bir sürede 21 puan kadar yükseltebilir ya da 18 puan

Yazının Devamı

BÖBREKÜSTÜ BEZLERiNiZE iYi BAKIN

21 Şubat 2012

Sorunsuz bir menopoz dönemi yaşamak istiyorsanız, tedbirinizi almaya çok uzun yıllar öncesinden başlayın. Stresin her türlüsüyle nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeye ve vücudunuzu hor kullanmamaya özen gösterin

Geçen hafta ‘iş yerinde stres’ konulu yazım yayımlanmıştı. Ertesi gün öğle yemeğinde, endokrinolog Doç. Dr. Gökhan Özışık’la beraberdik. Yazımdan bahsetti ve “Stres asıl menopozdaki kadınlara sorun oluyor ama bundan pek kimsenin haberi yok” dedi. Ben de kendisinden bu ilginç ve önemli konuyu sizler için yazmasını rica ettim. Gökhan Hoca’nın menopoz ve stres ilişkisi konusunda yazdıklarını aynen aktarıyorum:
“Otomobilinizin kullanma kılavuzunda ‘kısa mesafelerde ve sık dur-kalklar şeklinde kullanıyorsanız, motor yağınızı daha sık değiştirmeniz önerilir’ benzeri bir uyarı yazar. Ya insan vücudu? Sadece ‘kısa süreli (anlık) stresli durumlara’ uymak üzere donatılmış bedenimizi, çağımızda kronik hale gelen strese maruz bırakmamız da adeta arabanın motorunu insafsızca zorlamaya benzemiyor mu?

‘Stres cevabı’
İş hayatında yaşanan sorunlar, işsizlik ve geçim kaygısı, başarısız olma korkusu, aşırı egzersiz, yetersiz uyku, yanlış beslenme, kahve, çay gibi uyarıcıların

Yazının Devamı