Ne şiş yandı ne kebap

3 Ekim 2022

Beşiktaş’ın daha iyi başlayacağını düşünenler yanıldılar… Fenerbahçe rakip sahada oynamasından, tribünlerdeki 50 bine yakın seyirciden etkilenmeden oyuna iyi ve organize bir başlangıç yaptı…
Fenerbahçe her maçta olduğu gibi önde basmaya, hatta kaleci Ersin‘e bile baskı yapmaya başlayınca, Beşiktaş oyun kurmakta, savunmadan organize çıkmakta, geçiş oyununu oynamakta zorlandı…
Özellikle ilk 10 dakikada mutlak bir Fenerbahçe hakimiyeti vardı… Sonraki dakikalarda Beşiktaş toparlandı, çıkmaya başladı… Ancak bu defa her atakta ofsayta yakalandı… Öyle ki yardımcı hakem Aleks Taşcıoğlu hemen her Beşiktaş atağına ofsayt bayrağını çekerken adeta fazla mesai yaptı…
İlk yarıda Dele Alli ile Redmond Fenerbahçe savunmasının arkasına bir - iki iyi top attı… Ancak Weghorst bunların neredeyse tamamında ofsaytta kaldı…
Aslında özellikle ilk yarıda hücumu daha fazla düşünen Fenerbahçe oldu… Valencia, Crespo sürekli denediler… Ancak Pedro‘nun ve Valencia‘nın beklenenin

Yazının Devamı

Demir’i bükemedi...

2 Ekim 2022

Okan Hoca, akıllı ve düşünülmüş bir onbirle sahaya çıktı… Solda Van Aanholt‘u kesip, Dubois’i koydu, o kanadı Yusuf Sarı‘nın otobana çevirmesini engelledi...
Orta sahada; takımın topa en iyi hükmeden, ama dayanıklılık olarak biraz ‘çıtkırıldım” kalan Oliviera’yı kesti, rakip hücumları iki “acımasız adam“ Torreira ve Midtsjö ile durdurdu ve kontrol etti...
Galatasaray’ın düşünülmüş onbirle iyi başladığı bir maç oldu... Galatasaray ancak şunu yapmadı...  Adana Demirspor oyunu geriden kurmaya çalışırken, kaleci Ertaç başta, Samet, hatta Emre Akbaba bu paslaşmada büyük hatalar yaptılar…
Galatasaray önde yeteri kadar basabilse, yakaladığından çok daha fazla pozisyon bulurdu... Nitekim iki çok net pozisyonu da bir organizasyondan değil, hücuma çıkarken, Adanalı oyuncuların kaptırdığı toplardan geldi...
Ancaakk… Adana‘nın hücuma çıkarken kaptırdığı toplara rağmen kaleci Ertaç mükemmel kurtarışlar yaptı... Stoper Samet, yanındaki ikilisi Semih ile

Yazının Devamı

Deli mi, dahi mi?

16 Eylül 2022

İtiraf ediyorum; kalemi bilemiştim… Avrupa futbolunun yeni nesil, güçlü, atletik, hızlı, sprinter ve becerikli takımı karşısında, rakibi “timsah” gibi parçalayan Arao ve Crespo suz başlamak futbol cesaretinin ötesinde intihardan farksızdı…
Hele böyle ele, avuca sığmayan bir takım karşısında; solda Perez’in önünde Alioski’yi kesip Lincoln Henrique ile başlamak “delilik mi-dahilik mi” açıkcası anlamadım…
Ama maç başladı şunu çok iyi anladım ve gördüm; Rennes futbol adına ne yaptıysa, ne yapmaya çalıştıysa Fenerbahçe bir fazlasını yaptı… Birşey daha anladım; Fenerbahçe “ben antrenör takımıyım“ diye bağırdı…
Daha ilk 15 dakikada “dayak“ yemiş gibi oldum… Basan-basana, kıran-kırana bir maç başladı… Bir Fenerbahçe bastı, bir Rennes bastı… Belaruslu hakem de  - bizim hakemler ibret-i alem için görsün ve ders alsın - oyunu hiç kesmedi… Bir sağa bir sola, bir o kaleye bir bu kaleye derken “boyun jimnastiği“

Yazının Devamı

Kerem varsa her şey tamam

12 Eylül 2022

Galatasaray bir başladı, Kasımpaşa’nın sağ savunmasında Hadergjonaj, sol savunmasında Quannes perişan oldu. Özellile Yunus Akgün’ün bindirmeleri, Gomis’in hareketli oyunu, solda ve ön bölgenin her yerinde Kerem’in hızı, Galatasaray adına erken bir golün habercisi gibiydi. Nitekim gol geldi. Ama gol; arayan Galatasaray’dan değil, gol yememek için çırpınan Kasımpaşa’dan geldi.
Galatasaray’da alışkanlık oldu; gol ararken kalesinde golü görüyor. Oliveira’nın bir şutu mutlaka direkten dönüyor. En önemlisi; her maçta savunmasında hiç hesapta olmayan bireysel bir yanlıştan golü yiyor. Bu defa yanlışı Emin Bayram yaptı. Zamanlama hatasından boşa çıkınca Bahoken bu ikramı geri çevirmedi.
Kerem’in maçta iki gol atması kendisi ve takım adına en önemli kazanımdı. Bundan sonra muhtemelen üstündeki ağır baskıdan kurtulacaktır. Topla sürekli oynayıp kaybedeceğine, tepki çekeceğine, savunma arkasına deparlarını atıp, eski üretken  kimliğine bürünebilir. Kerem varsa, Kerem iyiyse,

Yazının Devamı

İki turbo motor

9 Eylül 2022

Fenerbahçe kendi sahasında Dinamo Kiev‘e yenilip, Şampiyonlar Ligi’nin kapısından dönmüştü… Jorge Jesus günler sonra bu maç için ne kadar üzüldüğünü anlatırken “boğazımda bir düğüm gibi kaldı, onlarla tekrar oynamak isterim“ demişti...
Jesus‘un dileği, isteği tuttu… Şans kapıyı iki defa çalar misali karşısında bir daha Dinamo Kiev’i buldu… Bu defa Avrupa kupası grup maçlarında…
JJ için boğazındaki düğümü çözüp çıkartmak, rahatlamak, derin bir soluk almak için bundan daha iyi bir fırsat olamazdı… Ama kolunda büyük risk taşıyan fırsat da… Jesus bir daha kaybetse, boğazındaki düğüm, bu defa “kördüğüm“ olacak, önce kendisi, sonra takım grubun sonraki maçlarında nefes darlığı çekecekti…
JJ kaybetmedi, Fenerbahçe kazandı, Jesus boğazındaki düğümü çözüp çıkarttı... Aslında Dinamo Kiev önünde sağlam başladı Fenerbahçe…
Arao - Crespo

Yazının Devamı

G.Saray ihaneti önledi...

6 Eylül 2022

Elin ya da dirseğin rakibin yüzüyle buluşmasını “elimize - yüzümüze“ bulaştırdık… Abdülkadir ‘in ikinci sarıdan gördüğü kırmızı kart pozisyonuna, çoğu ülkede faul bile çalınmaz…Abdülkadir ‘in Figueiredo’nun yüzüne dirseği yok , darbesi yok , şiddeti yok… Tamam, elinin rakibinin yüzü ile buluşması var ama burada şiddet yok, darbe yok, kasıt yok… Elbette futbolda herkesin bir görüşü var… Bana göre kırmızı yanlış…Madem hakemle başladık, aslında başlamayız ama devam edelim… Kerem‘in ilk yarının son dakikalarında Ertuğrul’un bileğinin üstüne bir tabanı var… En azından sarı… Sonrasında Kerem  düştü mü, düşürüldü mü, penaltı mı, değil mi, tartışılır…Konu Kerem‘se buradan yazmaya devam edelim… Kerem aldığı topların çoğunu ya rakibe kaptırdı ya pas hatası yaptı… Baktım tribünlerde ufak çaplı homurdanmalar…Böyle  bir iklim oluştuysa ya da oluşuyorsa, Kerem‘in

Yazının Devamı

Sıfır pozisyon...

30 Ağustos 2022

Fenerbahçe “sıfır“ futbol oynadı, “sıfır“ pozisyon yarattı, doğal olarak “sıfır“ puanda kaldı… Yani halk dilinde derler ya “sıfıra sıfır, elde var sıfır“... İşte tam da öyle...
Fenerbahçe’nin çok kötü maçlarını izledim, çok farklı kaybettiği maçlara tanıklık ettim… Ancak yemin ederek söylüyorum, pozisyona girmeden bir maçı bitirdiğini ilk defa gördüm…
Perşembe‘nin gelişi çarşamba’dan bellidir misali, Fenerbahçe maça berbat bir başlangıç yaptı… Önde basardı, basamadı… Hızlı oynardı, oynayamadı… Rakip savunmanın arkasına top atardı, atamadı…
En önemlisi Jorge Jesus ile birlikte takımı sarıp sarmalayan, istek, coşku, hırs, takımdaşlık duygusu, hiçbiri yoktu… Fenerbahçe yürüyerek başladı, yürüyerek bitirdi… Yenik durumda bile hırslanamadılar, hızlanamadılar…
Fenerbahçe ile kim oynuyorsa ezberledi zaten… Kafayı kaldırıyorlar, savunmanın arkasına uzun top atıyorlar… Konyaspor da

Yazının Devamı

İki adam: Taha ve Sacha Boey...

29 Ağustos 2022

İtalya Ligi’nde attığı gollerle Napoli kulübünün tarihine geçen Mertens, Yunus Akgün’ün konfor dolu pasını, kalitesini ve kariyerini inkar eder gibi kaleci Taha‘ya teslim ederse...
Avrupa’nın golcülüğüne saygı duyduğu Seferovic, Galatasaray forması ile “veteran“ futbolcu görüntüsünün dışına çıkamaz ve bu kadar ağır kalırsa...
Torreira, büyük mücadele gücüne, oyunun yönünü, dengesini değiştirecek teknik zenginlikler katamaz ve “oyun bozan“ özelliğine “oyun kuran“ özelliğini katamazsa...
Galatasaray’da top ayağına en fazla yakışan oyuncu olan Oliveira, bu kadar etkisiz ve ağır kalır, takım arkadaşlarına pozisyon hazırlayamaz, savunma arkasına top atamazsa...
Büyük umutlarla aldığın bütün oyuncular özellikle ilk yarıda kalitelerinin, kariyerlerinin, özelliklerinin çok gerisinde kalırlarsa, elbette gol çıkmaz... Galatasaray’ın ilk yarı görüntüsü buydu...
Trabzonspor’da genç kaleci Taha’nın yolu açık

Yazının Devamı