Mehmet Demirtaş

Spor Toto 1. Lig’de alt sıralardan kurtulmak isteyen Altay, deplasmanda Çaykur Rizespor’la karşı karşıya geldi. Siyah beyazlılar, rakibine 3-1’lik skorla mağlup oldu

Spor Toto 1. Lig’de geçtiğimiz hafta ligin güçlü ekiplerinden lider Eyüpspor’u koltuğundan indiren Altay rotayı Çaykur Rize deplasmanına çevirmişti. Rakip yine dişli. Çaykur Rizespor son 5 maçın 4’ünü kazanmış oynadığı 25 maçtan sadece 3’ün de rakiplerine boyun eğmişti. Karşılaşmaya ev sahibi ekip hızlı başladı. Altay’da ilk pozisyonunu 4. dakikada Zeki’nin ayağından buldu ancak top auta gitti. Ev sahibi ekip baskısını arttırdı. Karşılaşmanın 7. dakikasında Azubuike’nin pasında ceza sahasında topla buluşan Olawoyin harika şutuyla takımını öne geçiren golü attı.

Siyah beyazlılar gol sonrası direncini artırdı. Ancak 21. dakikada Mithat’ın pasıyla ceza sahasında topla buluşan Mary’in takımını rahatlatan golü attı ve durumu 2-0 yaptı. 34. dakikada Altay kazandığı serbest vuruşta Tolga’nın penaltı noktasına gönderdiği topu

Nefeslerin tutulduğu bir alt lig, TFF 1. Lig’de ilk iki sıradaki Eyüpspor ile Samsunspor’un son hafta deplasmanlarda kazanması hem hanelerine üçer puanı yazdırdı hem de avantaj kazandırdı.
Morali de cabası…
Altınordu’ya yıllarını verdikten sonra ayrılmak zorunda bırakılan Hüseyin Eroğlu, Samsun’da Süper Lig hedefine çok yakın! Acaba Eroğlu’nun gidişini sağlayanlar  ‘Ah’ çekiyor mudur?
Bu sezon maalesef İzmir kulüpleri tel tel dökülüyor.
Kimi yönetimsel ve de transfer hatalarından, kimi ise maddi zorluklardan dolayı.
En çok içimizi acıtan ise Türkiye’nin Altınordu’su…
“Bu toprakların çocuklarına yatırım yaptık” diye diye, kadrosunu yaşlılarla dolduran ve gençlerin gölgede kaldığı ekip şu anda düşme potasında.

Çok büyük bir acı!

Çok büyük bir yıkım!

5 Şubat günü sabaha karşı saat 04.17’de merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde tam 1.5 dakika süren 7.7 büyüklüğünde yaşanan deprem bölgede bulunan 10 ilimizi salladı...

İnsanları sabaha karşı derin uykusunda yakalayan deprem, çok büyük acılar yaşattı. Kaybettiğimiz can ve bina sayısı binlerce...

Üstelik bu deprem kışın tam ortasında meydana geldi.

Sarsıntının hasar verdiği 10 ilimiz de kar altında. Hava soğuk.

Bölgede dondurucu bir kış yaşanıyor. Sıcaklık eksi derecelerde...

10 ilde gözüken tablo karşısında, susmak gerekiyordu.

TFF 2. Lig Kırmızı Grup’ta şampiyonluk mücadelesi veren Bucaspor 1928, evinde GMG Kastamonuspor’u 2-0 yendi ve lider Kocaelispor’u takibini sürdürdü. Önceki hafta Etimesgut Belediyespor’a 1-0 kaybettikten sonra yarışta zirveyi bırakan sarı lacivertliler, moral buldu.

Liginizin zor ya da kolay olması fark etmeksizin, şampiyonluk adayı olduğunuz ya da gösterildiğiniz her platformda rakiplerinizin dişli olması fark etmez. Herkes size karşı ayrı önlemi alır, kazanmak uğruna ekstra çaba gösterir.

Onlardan bir tanesi de kuşkusuz Kastamonuspor’dur. Bucaspor 1928, hem oyun hem tabelayı rakibine kaptırmadan lezzetli bir zafer kazandı taraftarı önünde. Bu 90 dakikada kilit isim Onur Özcan oldu.

Onur, teknik patron Cüneyt Dumlupınar’ın en büyük kozuydu. Çünkü oyunu iki yönlü net oynayıp defansta paydaşlarını rahatlattı.

Berke sarı lacivertli ekip için mühim bir isim. Onun yokluğunda gözler arasa da Dumlupınar’ın öğrencileri dersine iyi çalışmış, olası olumsuz ihtimalleri rafa kaldırmıştı.

Hücum aklı ve oyun pratiği ile

Spor Toto 1. Lig’de zirveyi ilgilendiren maçta Bodrumspor, Ankara Keçiörengücü’ne evinde 2-1 mağlup oldu ve galibiyet serisini sonlandırdı

Son altı maçın dördünü galibiyetle, ikisini eşitlikle noktalıyorsanız taraftarınızın bu seriyi sürdürmeye olan inancını devam ettirmek istiyorsunuz demektir.

Sahada kime görev verirseniz verin, ideal 11’i o olan Bodrumspor, Keçiörengücü karşısında ilk yarıyı beklentimizin altında geçirdi. Hücum yelpazesi istenilen kadar geniş değildi.

Hal böyle olunca devre sessiz geçti yeşil beyazlılar adına. Bundaki en büyük etken dağıtılan toplarda final dokunuşlarında başarı gelmemesiydi. Fakat maçın henüz başında VAR’dan dönen penaltı, faul gerekçesiyle rötarlı karar sonucu geçersiz sayılan gol de göz ardı edilemezdi.

Rakip Keçiörengücü, etkin ve hızlı kramponlara sahip bir oluşum. Boş alanlar bulunca pas akışını ziyan etmiyorlar. Girdikleri atakların çoğunda tehlike yaratacak dokuya sahipler. Neticede Melih ile gelen gol de onların imzası

İzmirliler, Anayasa’nın tanıdığı seçme ve seçilme hakkını gerektiği gibi kullanamıyor.

Çünkü; kendi seçtikleri değil, Ankara’nın seçtikleri kazanıyor. Tepeden iniyorlar.

Karşıyakalılar stadını istiyor.

İzmir’de yeni stat projesini yaklaşık 26 yıl önce ilk gündeme getiren kulüp olmasına rağmen stadyum konusunda en mağdur ekip olarak kalan Karşıyaka’nın bekleyişi devam ediyor.

İktidar ve muhalefet milletvekilleri, belediye başkanları, il başkanları tarafından çoğu kez ‘O stat yapılacak’ denilmesinin üzerinden yıllar geçti.

Hala ‘Karşıyaka Stadı’na kavuşamadı...

Yine bir seçim atmosferine girdik.

Adaylar sahaya çıkacak.

“Kötülerin kazanması için iyilerin seyirci kalması yeterlidir.” demiş Edmund Burke... Tam da Büyük Altay’ın şu zor günlerini tek kelimeyle anlatan bir söz. Altay bir bir eriyor; camia büyükleri ve bu zor günleri yaşanmasına sebep olanlar sadece izliyor... Spor Toto 1. Lig’de ikinci yarının ilk maçında deplasmanda Yılport Samsunspor’a 2-1 kaybedip son 3 maçını yenilgiyle kapatan Altay’da Teknik Direktör Sinan Kaloğlu, isyan bayrağını açtı. Genç teknik adam, “İzmir kenti ve Altay camiası bizleri yalnız bıraktı. İzmir ve Altay ne kadar daha kafasını kuma sokacak? Bu çocuklar ilk yarıda bu kadar olumsuzluğa rağmen kimsenin beklemediği puanlar topladı. Oyuncularımız daha ne kadar sabredecek? Oyunculara teklifler var. Hafta içi boşa çıkacak oyuncular var. Futbolcularımızı nasıl tutacağız? İzmir ve Altay’a sesleniyorum. Bu çocuklara yazık değil mi? Samsunspor’u tebrik ediyoruz. Rakibi analiz edecek programa bile giremiyoruz. Çünkü buna paramız yetmiyor. Oyuncularımı motive etmekte zorlanıyorum”

Göztepe'nin ilk yarı röntgenini çekmek gerekirse göze çarpan ilk done, en ileri ucun tabela katkısını istenilen seviyede verememesi olmuştu. Defans görevini her geçen hafta yapmış, kaleci Ekrem performansının üzerine koyarak ilerlemişti. Onlar iyi oynadıkça tribünlerden sunulan şükranlarla bir sonraki maça daha fazla adapte olabilmişlerdi. Ardından Altay derbisi sonrası taraftarından yoksun olan sarı kırmızılıların ikinci perdedeki yansıması nasıl olacak, merak konusuydu. Fakat elde köpüklenmeyen iştahları, zihinsel durgunluk ile ortaya henüz imza oyun koyamamalarından öte bir şey yok. Dibe çöken tortu gibi hareketsiz ve de durağan kalmışlar. Doğaçlama futbolla bu lig geçmiyor, geçmez. Dağıtılan toplardaki final vuruş noksanlığı size puan getirmez. Boş tribünlere oynamak elbette futbolda en istenilmeyecek şeylerden bir tanesi belki ama oyunun hiçbir evresinde kazanmaya yakın olamamayı salt bu sebebe bağlayamaz kimse. Kolektif olarak vasatı aşamama problemi, öz güvenlerini hayli yıpratmışa benziyor. Yönetim ve kenar çizgi de