Engin Uğur Ağır

Çeşme’de ‘Balkan Günleri’ temasıyla yeniden hayat bulan olan festival kapsamında ilçe dört gün boyuncu hareketli günler yaşadı.

Başkan Ekrem Oran’ın yakından ilgilendiği, hemen hemen her etkinlikte vatandaşlarla birlikte olduğu görüldü.

Dört gün boyunca birçok yerli ve yabancı sanatçının katıldığı konserlerde, Balkan ezgileri ile keyifli saatler yaşadı Çeşmeliler.

***

Festival boyunca ilçenin sokaklarını arşınlayan, oradan oraya koşturan Başkan Oran, yolda önünü kesen vatandaşların dert ve sıkıntılarını dinlemekten de gocunmadı.

Herkesle tek tek ilgilenen dertlerini dinleyen Oran, “İlçemin nüfusu 48 bin 197. Oysa biz belediye olarak 650 bin ila 1 milyon yurttaşımıza hizmet ettik yaz boyunca. Düşünün Bir kişiye kaç zabıta düşebiliyor. Buna rağmen 24 saat boyunca eksikleri bitirmek için canla başla çalıştı ekibimiz. Hepsini yürekten kutluyorum. Çeşme’de biz bir aileyiz. Ben sen o yok. Biz var. Hepimiz mücadelenin içinde olmalıyız. Ancak böyle daha ileri gidebiliriz”

Çeşme Belediyesi, 22-25 Eylül günleri arasında festival düzenleyecek. Başkan Ekrem Oran’ın etkinliğin tanıtımını yapacağı toplantı için Boyalık Beach Otel’in yolunu tuttum.İzmir’den çok sayıda meslektaşımın da katıldığı kahvaltılı toplantıda Oran, festivalle ilgili bilgi verdi, ardından da kent merkezinde yapılan değişiklikleri görmeye gittik.

***

Yeniledikleri meydana karşı yapılan eleştirilere yanıt veren Oran, “Gördüğünüz gibi kalenin önünde hiçbir engel yok. Bu işin bu kadar abartılmasına anlam veremedim” dedi. Sahilin geçmişe göre derli toplu olduğunu, geçmişteki karmaşanın bittiğini, ortalığın daha düzenli olduğunu gördüm.

***

Ardından deniz kenarındaki iskeleler dikkatimi çekti. Oran’a, “Bunları ne zaman yaptınız, bilgi verir misin?” dedim.
Oran, “Şehrin merkezinden de vatandaş denize girsin istedik. Güzel bir mekan hazırladık. İskelemiz bitti. Merdivenler tamam. Önümüzdeki yıl buradan bütün vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla denize girebilecek” diye konuştu.

***

So

Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde bu yıl 22’ncisi düzenlenen ve dört gün süren Uluslararası Yağcıbedir Uçan Halı Şenliği’nin üçüncü gününe yetişebildim, işlerimin yoğunluğundan dolayı.

Başkan Ekrem Yavaş’a söz vermiştim, “Etkinliğe geleceğim” diye, sözümü tuttum.

Vee, Yavaş’la belediye meydanında buluştuk.

Hemen söze girdi ve yaptığı çalışmalar hakkında bilgi aktardı.

“Belediyemizin kasasından beş kuruş para çıkmadan bu festivali düzenledik. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

***

Bu ekonomik krizde böylesine kapsamlı bir festivalin düzenlenmesi gerçekten önemliydi.

İzmir’in kurtuluşunun 100’üncü yılı asırlar boyu unutulmayacak bir etkinlikle kutlandı. Cumhuriyet Meydanı’ndaki platformun yıkılmasının ardından, kısa sürede Gündoğdu Meydanı’na kurulan dev sahne, İzmirliler’den tam not aldı.

***

Geçmiş yıllarda siyasi partilerin yaptığı mitinglerdeki kalabalıkla karşılaştırmak istersek, uzun yıllar hafızalardan silinmezdi bu gece. 

Partiler, sadece Gündoğdu’yu doldurabiliyor, sonrasında senin mitingin benimkinden kalabalık, az gibi söylemlerle gündem yaratıyorlardı. Oysa, 9 Eylül’de o muhteşem atmosferi yaşamak gerekliydi.

***

Neyse, Yazı İşleri Müdürüm Aslı Öktener ve editörüm Bulut Can Pişirici ile erken saatlerde meydanın yolunu tuttuk. Aman yarabbi, bu ne?

Alsancak Garı’ndan itibaren trafik daha saat 15 sularında kitlenmişti. Ya yürüyecek, ya da farklı bir yoldan araçla gidecektik. 

Gazetemizin bulunduğu binanın arka sokağındaki Ege Mahallesi’nden kestirme şekilde Alsancak’a ulaştık. Ama ilerlememiz mümkün değildi. Yürüyerek yolumuza devam ettik. Ya

Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, pandemiden dolayı sıkıntılı günler geçiren hemşehrilerini, hayata geçirdiği etkinliklerle biraz olsun rahatlatmaya devam ediyor.
Emiralem Çilek Festivali’nin ardından, bu kez de Bozalan İncir Festivali için Menemenlileri bir araya getirdi.

Emiralem’den 16 kilometre uzaklıkta, yaklaşık 300 kişinin ikamet ettiği Bozalan, dağın zirvesinde yemyeşil ormanlık alanın ortasında kalmış, muhteşem bir köy.
Burada A’dan Z’ye her türlü ürünün yetiştirildiğine şahit oldum.
Domatesi, biberi, patlıcanı, salatalığı, kavunu, armudu, üzümü ve de inciri doğal ortamda, hormonsuz muhteşemdi.
Hele hele domatesteki tat, beni çocukluğuma götürdü.

Şehirlerarası seyahatlerimi bu yıl daha da sıklaştırdım; il il, ilçe ilçe dolaşıyorum.
Sadece vali ve belediye başkanlarıyla değil, üniversite yöneticileriyle de bir araya geliyorum.
Bunlardan biri de Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlter Kuş.

Önce odasında, yaptıkları çalışmalarla ilgili görüşünü aldık Kuş’un.
Daha sonra da kampus içinde dolaştık.
İnşaatları devam eden yurt binalarını gezdik.

Geçtiğimiz 6 Ağustos akşamı İlhan Bilgehan’dan bir telefon aldım.
“Hamdi Türkmen’i kaybettik, başımız sağolsun” diye…
Telefonda uzun bir sessizlik yaşandı.
Daha sonra da karşılıklı Hamdi ile ilgili anılarımızı konuştuk Bilgehan’la.

Mesleğe benden 4 yıl önce başlamıştı Türkmen.
Uzun yıllar da bir arada çalışamamıştık.

İnciraltı Gelişim Derneği (İNGEDER) Başkanı Tayfun Karabulut ile telefonda konuştum.
İnciraltı’nda son durumla ilgili gelişmelerin hangi safhada olduğunu sordum.
Aldığım yanıt şaşırttı.
Çünkü, hem hükümet cephesinin hem yerel yönetimlerin konunun çözümü için uğraştığını biliyorum.
Ancak, geçen sürede herhangi bir olumlu adımın atılmadığını öğrendim.

Bu arada bazı mağdurlarla yaptığım görüşmede, hepsinin talebi aynı.