Engin Uğur Ağır

Türkiye’nin ilk Avrupa Birliği (AB) coğrafi işaretli zeytinyağı olan Milas zeytinyağı ve Milas zeytinin üretildiği zeytin hasat şenliği, 9’uncu kez düzenlendi.

1000 yılın tadı, 100 yılın umudu sloganıyla yapılan etkinlik, her yıl olduğu gibi bu yıl da muhteşemdi.

***

Festival; kaymakamlık, belediye başkanlığı, Milas zeytinyağı ile sofralık yağlı zeytine AB coğrafi işareti kazandıran ticaret ve sanayi odası ile birlikte 17 kuruluşun işbirliğiyle gerçekleşti.

***

Özellikle Kaymakam Mustafa Ünver Böke, Belediye Başkanı Muhammet Tokat ve Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer’in son yıllarda yaptıkları festivalde birliktelikleri, ortak görüşü, sadece Milas halkının değil, diğer yörelerde zeytin hasadı yapan ilçelerin de dikkatini çekmeye başladı.

***

Günler süren toplantıların ardından festival programını titizlikle hazırlayın komitenin, ilçenin kalkınması, zeytinyağının sadece ülkemizde değil, tüm dünyada tanınması için varlarını güçlerini birleştirdiğini görüyorum.

Geçtiğimiz günlerde Milas Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Özer ve zeytinyağı üreticisi Emine Colin, Ekindere Mahallesi’nde yeni hayata geçirdikleri fabrikanın açılışına davet etti. Muhteşem bir tesisi hayata geçirmişler. Son model makinelerle donatmışlar, harıl harıl zeytinyağı üretimi yapmaya başlamışlar. Açılış günü mikrofonu eline alan ve heyecandan titrediğini gördüğüm Emine Çatalbaş Colin’in konuşması beni şaşırttı. Yıllarca Amerika’da yaşadığı için Türkçeyi rahat telaffuz edemediğinden özür dileyerek söze başlayan Colin, nereden nerelere geldiğini tane tane anlattı ve konuklardan büyük alkış aldı. 

★★★ 

Emine Çatalbaş Colin, aslen Çorumlu. Bir yaşında babasının işi nedeniyle İstanbul’a gelmiş. Bu büyük kentte büyümüş, okumuş. İzmir’de üniversiteyi kazanmış ancak babası, “Kız çocuğu başka bir kentte tek başına okuyamaz” diye, göndermemiş İzmir’e. Bir süre sonra büyükannesi sayesinde çiftlik

Bir asırdır göklerden inmeyen ay yıldızlı Türk Bayrağı’nın, sonsuza dek dalgalanacağını hiç ama hiç kimse unutmasın. Yeni doğan bebeklerimiz, çocuklarımız, gençlerimiz ve büyüklerimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin ne kadar meşakkatli bir süreçten geçtikten sonra bugünlere geldiğini hafızalarından çıkarmasın.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda emeği olan, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşlarına ne kadar minnetkar kaldığımızı herkes çok iyi bilmeli ve hafızalarına kazımalı. Onların gece-gündüz bitmek bilmeyen enerjileriyle ülkemizin bugünlere geldiğini, kesinlikle unutmayalım.

Başta bayrağımız olmak üzere, toprağımıza, sanatımıza, sporumuza, sanayimize kısacası, birbirimize sıkıca kenetlenelim...

Kavgayı küslüğü bir kenera bırakalım, Türk’ün ne olduğunu tüm dünyaya gösterelim.

Nice nice 100 yıllara, bin yıllara Türkiyem...

Denizli’ye mesleğimiz gereği birçok kez gittim.  

İşimiz bittiğinde de hemen geri döndüm. 

Geçtiğimiz günlerde horozuyla ünlü bu kentteki Labada Brasserie 5. yıl gastronomik deneyimini kutlama etkinliğine katıldım. 

Bu fırsatı iyi değerlendirdim ve gündüz gözüyle kenti dolaştık. 

***

Ege’nin tekstil ve tarımla ünlü kentinde gördüklerime inanamadım.  

Yeşili bol, hemen hemen her caddesi üç şeritli. 

Seyahat etmek çok rahat, trafik sıkışıklığı yok. 

Türk siyasi tarihinde ilk kez cumhurbaşkanlığı seçimde ikinci tura gidildi, 14 günlük aranın ardından dün İzmir’de.

İlk turda dört adayın yarıştığı seçimde, Muharrem İnce ve Sinan Oğan’ın çekilmesinin ardından Cumhur İttifakı’nın adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Millet İttifakı’nın adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu başbaşa kaldı.

***

Erdoğan, İzmir’de 14 Mayıs’ta sandığa giden 3 milyon 63 bin 677 geçerli oydan 964 bin 470’ini aldı, oranı yüzde 31.48 idi.

Kılıçdaroğlu’nu ise 1 milyon 939 bin 651 kişi tercih etti, oranı da yüzde 63.31 olmuştu.

İzmir’de dün 3 milyon 444 bin 651 kişiden 3 milyon 4 bin 752 kişi oy kullandı.

Bu oyun 2 milyon 976 bin 683’ü geçerli sayıldı.

Dünkü seçimde her iki liderin de oylarını artırdığı görüldü.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılında öyle bir seçim süreci yaşadık ki, şimdiye kadar hiç şahit olmamıştık bu heyecan dolu akışa. Geçmiş dönemde vekil olan birçok isim, bu dönem kendine yer bulamadı, dışarıda kaldı.

***

İzmir’de 3 milyon 442 bin 424 seçmenden 3 milyon 110 bin 60 kişi oy kullandı, seçime katılım oranı yüzde 90.26 oldu. Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına göre, 3 milyon 63 bin 677 geçerli oydan Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu 1 milyon 938 bin 931 oyla yüzde 63.29, Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan 964 bin 341 oyla yüzde 31.48, ATA İttifakı adayı Sinan Oğan da 145 bin 770 oyla yüzde 4.76 oy aldı.

İttifaklara göre İzmir’de, Millet İttifakı yüzde 52.56, Cumhur İttifakı yüzde 31.71, Emek ve Özgürlük İttifakı yüzde 10.27, ATA İttifakı da yüzde 2.6 oy aldı.

***

14 Mayıs’taki genel seçimde İzmir’de farklı bir tablo ortaya çıkmadı. CHP, her iki

bölgeden toplam 14, AK Parti 8, İYİ Parti 3, MHP 1, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi

24 Haziran 2018 genel seçiminin ardından dün de 9 bin 877 sandıkta 3 milyon 442 bin 424 İzmirlinin oy kullandığı, ayrıca 208 bin 666 genç seçmenin de ilk kez sandığı gittiği belirtildi.

Vatandaş hem cumhurbaşkanlığı hem de TBMM’de temsil edilecek milletvekillerini belirlemek için ellerinde pusula kuyruğa girdi, yurttaşlık görevini yerine getirdi yüzde 87.6’lık bir oranla.

***

İzmir’de sabahın erken saatlerinden itibaren yoğun kalabalığa şahitlik ettik.

Özellikle engelli ve yaşlıların zor da olsa oy kullanmak için çaba harcadıklarını, birçoğunun da heyecanlı olduğunu, kiminin tekerlekli sandalye ile kiminin koltuk değnekleriyle okulların yolunu tuttuğunu gördük.

Sandıkların kapatılmasına yarım saat kala da kuyrukların uzaması dikkat çekti.

***

2018’de CHP iki bölgeden yüzde 41.3’le 7+7, AK Parti yüzde 28.7 ile 4+4, İyi Parti 10.9 ile 2+2, HDP yüzde 11.5 ile 2+2 MHP de yüzde 6.3 ile 2+2 vekil çıkarmıştı.

Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinin ardından başlatılan, “İzmir Yardıma Koşuyor” kampanyası çerçevesinde; İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret Borsası Şubat Ayı Ortak Olağan Meclis Toplantısı; Jeolog, Deniz Jeolojisi Uzmanı ve Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür’ün katılımıyla İzmir Ticaret Odası Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi.

***

Prof. Görür, olası İzmir depremi ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu,

tehlikenin yakın olduğunu söyledi ve bir kaç gün sonra da Foça açıklarında 4.2’lik depremi yaşadık, herkesi korkuttu.

Buraya kadar yapılan açıklamalar, gelecekte büyük depremin olacağı haberinin bana göre öngörüsü.

***

Başta hükümetimiz olmak üzere, tüm yerel yönetimlerin gerekli önlemleri acil alması şart oldu artık.