Onur Çakır

Onur Çakır

onurcakir67@gmail.com

Tüm Yazıları

Yıllarını CHP’ye vermiş isimlerin başına geliyor. İl başkanlığı döneminde çalışkanlığı ile dikkat çekti. Son yerel seçimlerde Narlıdere Belediye Başkan adayı olunca aslında herkes şaşırdı. Çünkü onun ilçesi Karşıyaka idi. Ancak o bunu ‘parti görevi’ olarak gördü ve kabul etti.

Narlıdere’de gerçekten çok güzel işlerin altına imza atıyor. Özellikle dönüşüm projelerine kulak kabartmanızda fayda var. Ali Engin’den bahsediyorum. Bu köşeyi okuyanlar bilir. Bu tür ifadeleri kolay kolay birisi için kullanmam. Ancak Başkan Engin, bunları gerçekten hak ediyor. Kendisiyle zaman zaman bir araya gelip gündemi değerlendiriyoruz. Bu sefer siyaset konuştuk ve geçmişe gittik. Başkan anlattı ben dinledim. Engin’in, açıklamaları özetle şu şekilde:
“Rahmetli babam Köy Enstitüsü’nde öğretmendi. Çocukluğumuzdan beri politik bir ailede büyüdük. Babam da Cumhuriyet değerlerine bağlı, ilerici, aydın bir insandı. Biz de aslında CHP’ye olan tutku çocukluk ve gençlik yıllarımızda başladı. Biz sol örgütlerden ziyade yaşımız gereği, bizden öncekiler daha sol fraksiyonlara meyil etmişler, bizim ise CHP, altı ok meylimiz vardı. Benim lise yıllarım böyle geçti. İzmir’e üniversite okumaya geldim, İzmir’de Bornova ve Karşıyaka’da CHP örgütü ile oldum. 90’lı yıllardan sonra ise yönetici oldum. 1999’da parti baraj altında kaldığında, herkes partiden kaçarken biz ilçe yönetiminde, il yönetiminde görev yaptık. Ben il başkan yardımcısı, il yöneticisi, ilçe sekreteri, yıllarca kurultay delegeliği yaptım. 3 yıl il başkanlığı yaptım, ardından milletvekili adaylığı sürecim oldu. Belediye başkanı oldum.

Haberin Devamı

Konjonktürel CHP’li değiliz

%15-20’ye hapsedilemez

Özetle aslında çocukluğumdan beri bu kültürün, bu ortamın içinde ve içselleştirmiş durumdayım. Geçici, konjonktürel CHP’li değiliz. Parti barajın altında kaldığında, 1999 yılında biz ilçe ve il yöneticisiydik İzmir’de. Parti o günlerden bugünlere geldi. Ben siyasete girdiğimden beri gerek aile değerlerim gerekse de pozitif kişiliğim, iş dünyasından gelmemin de etkisiyle daha çok uzlaşma kültürü, empati yapabilmeyi benimsedim. Siyaset ve iş yaşamımda sadece CHP’ye oy verenleri değil toplumun diğer kesimlerini de yakından tanıma fırsatı buldum. Bu açıdan siyasete girdiğimizden beri şunu sorguladık; CHP yüzde 15’e yüzde 20’ye hapsedilemez. Atatürk yüzde 15’e hapsedilemez. Ülkemizin kurucusu Atatürk. Laiklik, dindarlar dahil herkese lazım. İnanç baskısı, otoriter bir anlayış hem laiklik bu yönden kolaylaştırıcı hem de demokrasi herkes için lazım. Bu değerleri nüfusun sadece yüzde 10’unun, 15’inin gibi göstermek Atatürk’e de, laikliği de, demokrasiye de yazık. Ben hep bunu savunmuşumdur, çünkü toplumu da tanıdığım için.

Haberin Devamı

Nihayet Sayın Genel Başkanımız, parti genel başkanı olduktan sonra bunun farkında olarak CHP’yi geniş toplum kesimlerine açtı. Üniversitelere baş örtülü girilebileceğini ilan etti. O günden beri Türkiye’de başörtüsü sorunu yok. Yani bu sorun kendiliğinden, kavgasız, gürültüsüz, para harcamadan çözüldü. Kızlarımız daha fazla bir bedel ödemeden çözüldü. Çok iyi oldu. Şimdi artık sıra Türkiye’nin diğer sorunlarında. Temel insan hakları, herkesin kanunlar önünde eşit olması, zenginlikten, ülkenin ürettiği değerden ortak pay alması, meslek sahibi olması, saygın Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşı olması, kendi ana dilini, inancını, kültürünü yaşayabilmesi, insanların inançlarından, kökenlerinden, dillerinden dolayı dışlanmadığı, devlet kadrolarının buna göre tanzim edilmediği bir Türkiye’yi özlüyoruz.”