Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Kış yaklaşıyor; bu da soğuk algınlıklarına kapının aralanması demek. Gelin sumak çayından zencefil çayına içinizi ısıtacak bitki çayları alternatiflerine bakalım, tüketirken dikkat edilmesi gereken noktaları hatırlayalım.

Kasım ayının ilk haftasını geride bırakırken sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyretmeye devam ediyor. Dikkat! Uzmanlar önümüzdeki haftalarda bu sıcaklıkların giderek azalacağı konusunda uyarıda bulunmaya başladı. Havadaki bu değişikliğin soğuk algınlığına yol açmaması için harekete geçmenin tam zamanı. Kış aylarında içinizi ısıtmak için sıcak içeceklere başvuruyorsanız yalnız değilsiniz. Elbette burada ne tükettiğinize dikkat etmekte fayda var. Gelin içinizi ısıtacak bitki çayları alternatiflerini sağlık boyutunda bir kez daha gözden geçirelim. Hiçbir besinin tek başına bağışıklığı güçlendirmeyeceğini her seferinde söylüyorum ama bazı besinlerin destekleyici etkisi olduğu gibi bitki çaylarının da destekleyici gücünü göz ardı etmemek gerekiyor…

Haberin Devamı

Bağışıklığa destek kuvvetlerin zamanı

1- Sumak çayı

Yemeklere kendine özgü hoş bir lezzet vermesinin yanı sıra sumak çayının sağlığınıza olan pek çok faydasından bahsetmek mümkün. Öyle ki sumak bir “ilaç-baharat” olarak karşımıza çıkıyor. DNA tamir mekanizmalarını aktive ettiğine dair bilimsel veriler bulunuyor. Sumak aynı zamanda virüslere karşı etkili olan gallik asit içeriyor, sumağa kendine özgü ekşi tadı da veren bu doğal asit. Hava sıcaklıklarının giderek düşeceği bu dönemde vücudunuzu desteklemek adına günde bir fincan sumak çayı içmenizi öneriyorum. Aynı zamanda antiinflamatuar etkisiyle inflamasyon üzerinde de olumlu etkisinden bahsedebiliriz. Ancak sodyum içeriği nedeniyle toz sumak değil de tane sumak kullanmanızı öneririm. Yüksek tansiyon hastası iseniz, içerdiği tuza bağlı olarak toz sumağın tansiyonu etkileyebileceğini hatırlatmakta fayda var. Sevgili kadınlara sumak ile ilgili bir faydadan daha bahsetmek istiyorum. Araştırmalar sumak tüketiminin regl sancılarını azaltmaya yardımcı olabileceğini belirtiyor. Bu dönemde sumağı yoğurdunuza ekleyebilir, yemeklerinize ilave edebilir, çayını tüketebilirsiniz.

Haberin Devamı

Bağışıklığa destek kuvvetlerin zamanı

2- Ihlamur

Ihlamur çiçekleri ülkemizde en yaygın kullanılan bitki çaylarından biri. Öksürük şikâyetlerinin hafifletilmesinde aklımıza ilk gelen çözümlerden biri sıcacık ıhlamur içmek oluyor. Ihlamurda bulunan flavonoid bileşenleri, iltihap giderme ve ağrıyı azaltmada rol oynuyor. Ayrıca çay olarak demlendiğinde bazı uçucu bileşenlerinin yatıştırıcı etkisi olduğundan dolayı inatçı öksürüklerde de rahatlamanız açısından faydası olabilir. Bitki çaylarınızı ham bal ve bol limon ile tüketmeye özen gösterin.

Bağışıklığa destek kuvvetlerin zamanı

3- Adaçayı

Adaçayının antibakteriyel ve antiviral etkileri bulunuyor. Hastalık sürecinde çay olarak içmenin yanında, gargara yapılması da etkili olabiliyor. Boğaz ağrısı şikâyeti ile hastaneye başvuran 155 gönüllü üzerinde yürütülen bir çalışmada, ekinezya ve adaçayı içeren gargaranın, 5 gün boyunca günde 10 defa kullanılması ile üçüncü günden başlayarak etkili olduğu gözlenmiş. Adaçayı aynı zamanda kadınlar için de faydası fazla olan bir bitki. Adaçayının yapısında bulunan “fitoöstrojen” bileşenler vücuttaki östrojen reseptörlerine bağlanıyor ve etkisini gösteriyor. Araştırmalar menopoz dönemindeki şikâyetler ve demans riskini azaltmak için fayda sağlayabileceğini belirtiyor. Adaçayının uçucu yağ olarak kullanımı da aromaterapik etkiyle adet dönemindeki sancıları hafifletmeye yardımcı olabiliyor.

Haberin Devamı

Bağışıklığa destek kuvvetlerin zamanı

4- Ekinezya

Enfeksiyon denilince akla ilk gelen bitkilerden biri ekinezya. Bilimsel çalışmalar bu bitkinin polisakkarit ve glikoprotein bileşenlerinin bağışıklık sistemini destekleyebileceğini belirtiyor. Konuyla ilgili yapılan bir araştırmada, ekinezyanın viral iltihap etkenlerinin (sitokinler) miktarını kontrol ederek, üst solunum yollarındaki iltihabın yol açacağı hasarı engelleyebileceği gözlemlenmiş.

5- Zencefil çayı

Zencefil antienflamatuar ve antioksidan etkisiyle sofranızda mutlaka yer alması gereken baharatlar arasında. Zencefilin, mis gibi ama bir o kadar da keskin kokusu ve aroması, içinde bulunan gingerol isimli bir bileşenden gelir. Gingerol, zencefilin faydalarının birçoğundan sorumlu olan ana biyoaktif bileşiktir. Güçlü antienflamatuar ve antioksidan özellikleri vardır. Zencefil çayınızı taze ya da kurutulmuş zencefilin sıcak suda demlenmesiyle hazırlayabilirsiniz. İçerisine ham bal ilave edebilirsiniz. Balı ilave ederken bitki çayınızın kaynar olmamasına özen gösterin. Özellikle ağır bir yemek tüketiminden sonra zencefil çayı içmek, sindirim sistemine, midenin rahatlamasına ve şişkinliğin önlenmesine yardımcı olacağını da hatırlatmak istiyorum.

Uyku problemlerine dikkat!

Dönem dönem siz de pek çok kişi gibi uyku sorunu yaşıyor olabilirsiniz. Özellikle mevsim geçişlerinde, havaların erken kararmasının da etkisiyle sirkadyen ritm, yani biyolojik saatimiz bu durumdan etkilenebiliyor. Bitki çayları burada da destekleyici etkisiyle karşımıza çıkıyor. Uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız melisa veya papatya çaylarından faydalanabilirsiniz. İçinde bulunan apigenin, sakinleştirici etkisi olan beyindeki benzodiazepin reseptörlerine bağlanan bir flavonoid.