Cansen Erdoğan (Avukat – Yazar)

Cansen Erdoğan (Avukat – Yazar)

cansen@leburo.com

Tüm Yazıları

“Bütün dünya buna inansa/ Bir inansa, hayat bayram olsa! 
 İnsanlar el ele tutuşsa/ Birlik olsa/ Uzansak sonsuza!”

İnsanlar el ele tutuştu mu, birlik oldu mu, dünya da buna inandı mı bilmem ama bir bayram daha   geçiverdi hayatımızdan hızla! Sahi zamanda geçmek bilmeyen zaman, akrebe nazire yaparcasına ilerlemeyen yelkovan, 9 günlük bayram tatilinde koşup gitti dörtnala! Konuyu tatile getirmek istemiyorum ama işten- güçten, yaşadığın yerden-şehirden uzaklaşmak da iyi geldi aslında! Bu resmi- dini- milli bayramlar nasıl denk geliyorsa tükenmişlik sendromuna ramak kala, kurtarıyorlar bizi valla!

Haberin Devamı

Yılın son dini bayramının ertesinden bildiriyorum size!

Bazı şeyler bildiğiniz gibi; Acemi kasaplarla, kurban kesimi sırasında meydana gelen kazalarla doluydu yine hastanelerin acil servisleri! Yeri gelmişken gönüllere taht kuran “Dana Ferdinand”ı anmamak olmaz tabi! Hani geçen yıl Kurban Bayramı'nın birinci günü, Rize'nin İyidere ilçesindeki kurban pazarından kaçıp denize atlayan ve bayramın dördüncü günü, yüzerek geldiği Trabzon'un Sürmene ilçesi sahilinde bulunan kurbanlık dana Ferdinand! Güldük belki o zaman, azmine hayran olduk ama acı bir mücadeleydi aslında onunki! Can pazarında, satılmayı değil yaşamayı seçmişti ve bunun için büyük mücadele vermişti. ‘Şimdi nerede, ne yapıyor?’ derseniz, denizde geçen çetin günlerin ardından sanatçı Haluk Levent'in desteğiyle İzmir'in Kemalpaşa ilçesindeki “Kurtarılmış Çiftlik Hayvanları Barınağı”na getirilmişti, 1 yıldır da orada kendisi. Üstelik Yıldız isimli bir inekten Ferdi isminde bir oğlu olmuş, gül gibi geçinip gidiyormuş.

Onun dışında yine gurbetçi vatandaşlarımız geldiler memleketlerine. Mezarlıklar doldu taştı, ahirete göçenlerin yakınlarının ziyaretleriyle! Başta Ege Akdeniz olmak üzere ülkenin turistik bölgeleri, tatile gelenlerle, uluslararası hava terminalleri de yurtdışına gezmeye gidenlerle doldu. Bir yere gitmeyenler de sahilleri, mesire yerlerini, plajları, havuzları doldurdu. Rutin hayattan çalan vatandaş mutlu, bayram hareketliliğinden esnaf umutluydu. Günlük hayatın koşturmacasında birbirine vakit ayıramayan ailelerin keyfi yerinde, çocuklarını- torunlarını sık göremeyen büyüklerin yüzü gülüyordu. Yaşadığımız deprem faciasının izlerini taşısak da, kaybettiklerimizin acısı hala taze olsa da, bayram, genzimizde buruk bir tat bıraksa da özlemle andık onları uzun bayram sofraların da, unutmadık hiç unutmayacağız da!

Haberin Devamı

Biz büyüdükçe hayat da büyüdü bizimle birlikte! O da eski alışkanlıklarından taviz vermeye başladı gibi! Ya da binbir çeşit yüzünü öyle bir gösterdi ki bayrama yüklediğimiz anlamlar bile değişti sanki! Eski örf adetler artık pek yerine getirilemese de, heyecan dolu arifeler, parlak kağıtlara sarılı şekerler, beyaz mendiller naftalin dolu sandıklarda çıkacakları günü bekleseler de hasretle, bayram her zaman bayram işte! Herkes için hem de yediden yetmişe!

Bünyede hala belirtileri, yanağa bulaşmış mutluluk izleri olsa da işte Kurban Bayramı bitti gitti. Kutlanacak bir bayram daha ömrümüzden eksildi. Amanın o da ne, yoksa bu yaklaşan, yaşlılığın ayak sesleri miydi?

Haberin Devamı

Yok ya bu sadece büyümekti! Ve büyümek, bayramı bile hayatının her gününe sığdırabilmekti. O zaman; ‘Bana her günü bayram’cılara bir selam çakmadan olmazdı değil mi!

Bu arada; ‘Sana kurban olayım’ diyenler! Bayramınız geldi geçti, bir görünseydiniz iyiydi hani!

………………………………………………*…………………………………………………

Tükettin Bizi Musk Efendi;

Uzun bir bayram tatilinde, şüphesiz en kolay ve popüler aktivite, sosyal medya mecralarında gezinmekti. Bizden daha akıllı olduklarına yemin edebileceğim ama ispat edemeyeceğim cep telefonlarına gömüldük hepimiz. İzledik kim kiminle nerede, nerede eğlence, en güzel deniz!

İşte en popüler sosyal medya alanlarından biri olan Twitter’da gezinirken yaşandı meşhur kriz! Kullanıcılar Twitter’da gezinirken bir anda; ‘Kullanım limiti aşıldı!’ uyarısıyla karşılaştılar. Ne olduğunu anlayamayan kullanıcılar bunun önce internet servis sağlayıcılarından kaynaklandığını sandılar. Oysa gerçek, başkaydı! Twitter’da; ‘Tweet limiti’ dönemi başlamıştı. Buna göre doğrulanmış hesapların günde 6 bin, doğrulanmamış hesapların ise 600 içerik görüntüleyebileceği kararlaştırılmıştı. Elon Musk'ın bu uygulaması kullanıcıların tepkisine neden oldu, kızılca kıyamet koptu. Konu hakkında açıklama yapan Musk, kullanıcıların 'sosyal medya bağımlısı' olduğunu ve bu sınırlamayla dünyaya iyilik yaptığını savundu. Attığı tweette; “"Derin bir transtan uyanıyorsun! Arkadaşlarını ve aileni görmek için telefondan uzaklaşıyorsun!" diyen Musk’ın deli mi dahi mi olduğu, gene gündem konusu oldu.

Bir yandan bakınca adam haklı! Elimizde telefon, ne sohbet kaldı ne muhabbet! Utanmasak yanımızdakiyle bile mesajlaşacağız, emojilerle konuşacağız! Zaten film platformları geldi, sinema bitti! Yemek siteleri geldi, dışarıda yemek esprisini yitirdi! Sosyallik, yalnızlığa evrildi! Yani günde 6 bin tweet neyimize yetmiyor değil mi!

Öte yandan bedava yararlanabileceğimiz o kadar az şey kaldı ki! Tweet okumak için dünya kadar para verip cin gibi akıllı telefonlardan almışız, neymiş o da artık limitli! Olacak şey mi!

Her ne kadar tüm kalbimle inanmak istesem de Musk’ın bu kadar iyiniyetli olacağını düşünmüyorum hani! Twitter’ı satın aldığından beri birçok yenilik getiren, ‘tanınmış hesapların’ dahi paralı olmasını isteyen, Blue adlı hizmeti paralı veren birinin sırf insanlar aileleriyle olsun, telefondan uzak dursun diye bu limitli erişim sistemine geçmesi pek de inandırıcı değil sanki! Twitter’ı satın aldığından beri sürekli zarar ettiğini açıklayan, çalışanlarını daha çok çalışsınlar diye işyerinde yatıran Musk, limitli erişimden de para kazanma derdinde! Bunu da becerir bence!

Teknolojik haberler ondan soruluyor günümüzde! Elektrikli otomobillerin artışı, onun sayesinde! Yüksek hızda toplu taşıma ve uzaya seyahat projeleri, ondan beklenmekte! Mars’a taşınmayı, orada çiftçilik hayalini kurduran da aynı adam işte! Mevzubahis Elon Musk ise gerisi hikaye!

Limitli erişimle benim de insanlığa mesajım; “Ailenizle vakit geçirin! Bu adama da dikkat edin!

Kendinizi bir gezegende yapayalnız bulabilirsiniz bir gün, söyleyeyim de!

………………………………*…………………………………………….

Sevgili Dion! Aramıza Çabuk Dön!

Cennette melekler şarkı söylüyorsa sesleri tam da onunki gibidir diye düşünürüm hep! ‘Billur ses’ kavramı, onun için türetilmiş sanki! Bir kadının hem fiziği hem kalbi hem de sesi bu kadar güzel olmaz ki! Canım nazar diye bir şey var işte, büyüklerimizin var bir bildiği!

Evet Celine Dion’dan bahsediyorum, Kanadalı bir ailenin 14 çocuğunun en küçüğünden! Hani Madonna ve Mariah Carey’i de geçerek 200 milyonluk albüm satışı ile tüm zamanların en çok albüm satan kadın sanatçısından! Grammy, Juno, Altın Küre ve Oscar ödülleri sahibi şarkıcı ve söz yazarından!

Dion henüz 5 yaşındayken ailesine ait olan “The Vieux Baril” adlı piyano-barda şarkı söylüyormuş.  Neymiş, adam olacak çocuk, kendini küçükken belli ediyormuş. İlk bestesini 12 yaşında yapan Dion’u demo kaydını, kardeşlerinden biri yapımcı René Angélil’e yollamış. Angélil, Dion’un sesini çok beğenmiş ve o dönem maddi açıdan sıkıntı içinde olmasına rağmen riske girerek ve evini ipotek ettirerek sanatçının ilk albümünü çıkarmış. Hızla popüler olan şarkıyla Dion, Yamaha’nın Tokyo’da düzenlediği Dünya Pop Şarkısı Yarışması’nda; “En İyi Şarkıcı” ve “En İyi Şarkı” ödülünü almış. Böylece ünü yavaş yavaş dünyaya yayılmaya başlamış.

Sizi bilmem de benim gönlümü, Titanik filminin müziği “My heart will go on” ile almayı başarmıştır. Film aklıma ne zaman gelse, şarkının melodisi dolanıyor dilime! 2003 - 2007 yılları arasında Las Vegas'taki ünlü otel ve kumarhane Caesars Palace'da; “A New Day’ adlı şovunu kapalı gişe sahneleyen şarkıcı bu şovdan tam 400 milyon $ gelir elde etmiş, vay be! Menajeri Rene Agnelil ile de evlenip 3 oğlu olan Dion, dünyanın en çok kazanan ve her istediğine sahip olan bir sanatçı haline gelmiş.

Ama hayat işte, plan- program dinlemiyor öyle!

Önce hem menajeri hem de eşi Rene Agnelil’yi kanserden kaybeden 54 yaşındaki Kanadalı ünlü şarkıcı, şimdi de kaslarının kontrolsüz bir şekilde kasılmasına yol açan ‘Katı Kişi Sendromu’ adı verilen bir bağışıklık sistemi hastalığına yakalandı. Dion, bu hastalık nedeniyle yürüme ve şarkı söylemede zorluk çektiğini belirterek gelecek yıl için planlanan İngiltere, Avrupa ve dünya turnelerini yapamayacağını söyledi. Hastalığın tedavisi olmadığı ama ilaçlarla semptomların hafifletilebileceği söyleniyor. Dilerim tez zamanda döner sahnelere, onun gibi sanatçılar malum kolay yetişmiyor.

Hayat bu, şakaya gelmiyor!

…………………………………….*………………………………………

HAFTANIN EN’LERİ;

Haftanın Protestosu; Fransa’ da yapıldı ve de hala sürüyor! Fransa'nın başkenti Paris’te bir gencin polis kurşunuyla öldürülmesinin ardından başlayan olaylar durulmak bilmiyor. Olayın ardından sokaklara dökülen yüzlerce insan, günlerdir protesto ediyor. Gözaltına alınan onlarca insanın ardından durumun Strazburg’a sıçradığı söyleniyor. Eeeeyyy Fransa! Alttan alttan karıştıyordun ortalığı, gör bakalım nasıl oluyor!

Haftanın Nişanı; Rock müziğin efsanevi ismi Mick Jagger ile koreograf ve eski bir balerin olan sevgilisi Melanie Hamrick’in nişanı oldu! 2014'ten bu yana birlikte olan çiftin 2016'da oğulları dünyaya geldi. Melanie’nin nişan parmağında yüzükle görüntü vermesinin ardından çiftin ilişkilerini bir adım ileri götürdükleri, Jagger’ın 8.çocuğunun annesi ile nişanlandığı iddia edildi! Ya adam olmuş 80 yaşında, neredeyse 10 yıldır birlikteler, oğulları kocaman olmuş, hala nişan olmuş- olmamış! Daha gençler, acele etmesinler bence(!) Upuzun bir gelecek gözüküyor önlerinde(!) Allah akıl fikir verse bunlara keşke!

Haftanın Gururu; Milli sporcularımız tarafından yaşatıldı! Avrupa Oyunları kadınlar kick boks- 52 kg'da ülkemizi temsil eden Emine Arslan, finalde İtalyan rakibini 3-0 yenerek altın madalya kazandı. Buse Naz Çakıroğlu ise boksta 50 kiloda Fransız rakibini mağlup ederek zirvenin sahibi oldu. Dövüş sporlarında kadın sporcularımızın tarih yazıyor olması ayrı bir gurur sebebi! Böylece ‘kadına şiddet’ mevzusu da tarihe gömülür beki!

Haftanın Hastalığı; Yine dünyaca ünlü bir yıldızdan gelen tatsız haber maalesef! Celine Dion’dan sonra bu kez de hastalık haberi, ünlü şarkıcı Madonna’dan geldi! Geçirdiği ağır bakteriyel enfeksiyon yüzünden yoğun bakıma alınan Madonna’nın taburcu edildiği halde kendini iyi hissetmediği, yatağından kalkamadığı, sürekli kustuğu, iyileşemediği belirtildi! Güçlü kadındır Madonna! Yeri geldi meydan okudu tüm dünyaya, bunu da halledecek, iyileşecek evelallah!

Haftanın Turisti; Gizli ve önemli birisi! ‘En havalı torun’ olur kendisi! ABD Başkanı Joe Biden'ın avukat torunu Naomi King Biden, tatil için Çeşme'yi tercih etti! Naomi King Biden, başkan yardımcısıyken de dedesi Joe Biden ile birlikte 2016'da Türkiye'ye gelmişti! Ağır misafirimiz var yani, ağırlamada kusur etmeyelim. Zaten ortalık karışık bir de Amerika ile gerilmeyelim!

CANSEN ERDOĞAN