Sırat köprüsünde bir maç oynandı. Hatta Fenerbahçe için kelle koltuktaydı. Bence gereksiz bir rotasyon neredeyse Fenerbahçe’ye pahalıya patlıyordu. İkinci yarı akıllar başa gelince Fenerbahçe için her şey bir anda normale ve kolaya döndü.
Öyle bir ilk yarı oynandı ki sinir harbi demek biraz hafif kalır. Havada uçuşan sarı kartlar, didişmeler, kavgalar ne ararsan hepsi vardı.
Ayrıca ilk yarıda topun oyunda kalma süresini gerçekten çok merak ediyorum. Top oynanmadı dersek yalan olmaz.
Teknik tarafına gelirsek... İlk yarıda Fenerbahçe istediği hiçbir şeyi yapamadı. Rakibin önde baskısı Fenerbahçe’yi çivilerken, Fred’in son derece kötü oluşu, Kruniç’in hiçbir şey yapmaması nedeniyle oyun kuramadılar, bildiğimiz klasik dikine çıkışlar gelmedi. Üstelik o bölgeyi tamamen rakiplerine kaptırdılar. Orta alanda bir tek Mert Hakan bir şeyler yapmaya çalışırken Cengiz’in etkisizliği ile üstüne üstlük sağ kanat da çalışmaz oldu.
Pendikspor maça kontrollü başlarken sürpriz gol aradı. Bunu da buldu. Tamam Ferdi şu anda bölgesinde Türkiye’nin en iyisi olabilir. Ama defansif anlamda özellikle ligin ikinci yarısında yedirdiği kaçıncı gol. Halil’i görmesine rağmen ona topa rahat bir şekilde vurdurması, rakibi bozacak hiçbir hamle yapmaması büyük bir savunma hatasıydı.
İkinci yarının Fenerbahçe açısından bambaşka geçeceği belliydi. İsmail Kartal doğru değişiklikler yaparak sarı kartlı iki savunma oyuncusunu dışarı aldı ve yerlerini Djiku ve Osayi ile doldurdu.
Bir de Pendikspor ilk yarıdaki akıllı, rakibini bozan, sinirlendiren futbolunu bırakıp tamamen savunmaya yöneldi ve skoru korumaya çalıştı. Bu büyük bir hataydı. Resmen Fenerbahçe’yi davet etti.
Seyirci de maça ağırlığını koyunca Pendik çok zor anlar yaşamaya başladı. Maçı çözen Mert Hakan Yandaş oldu. Son haftalarda sürekli yükselişte olan bu oyuncu öyle güzel bir gol attı ki kalecinin yapacak hiçbir şeyi yoktu. Zaten ilk yarıda da ayakta kalan sadece oydu. Ve bu direnişini güzel bir golle süsledi.
Ondan sonrası çorap söküğü gibi geldi. Kırmızı kartlardan sonra da Pendik maçı bıraktı.Bu maçta bir puan kaybı Fenerbahçe’nin ligde havlu atması demekti. İkinci yarı bunun bilinci ile oynadılar. En önemlisi son haftalarda yaptıkları en iyi şey savaşarak mücadele etmeleriydi.
