Bazı huylarımız berbat... Hele spor medyasında bir teknik direktörü “övmek” için halefini veya selefini yerin dibine sokmaktan başka yöntem bilmeyen “kanaat önderlerimizinki” berbat ötesi.
Şenol Hoca ile birlikte ivmelenen Milli Takım Fransa’yı evire çevire yendi ya...
Yüceltmek şart oldu ya Güneş’i...
Yöntem belli:
Tokuştur biriyle, kır eskisini, koy reyting tavasına götür omleti!
Kim uğraşacak yeni teknik direktörün teknik, taktik, moral katkılarının zaman/fayda orantısındaki analiziyle. Ve kimin umurunda “harcanan ismin” emekleri.
Skor güzel... Bakarsın ne değişmiş takımda... Hoca.
O zaman vurun abalıya!
“Şu işe yaramaz Lucescu’dan kurtulduk, sorun kalmadı”.
Türkiye’de “masası olmayan assolist” gibi ara sıra sahne alan Lucescu’ya reva gördükleri kadar olmasa da selefi Fatih Terim’e üstü kapalı aynı göndermeleri yapmıştı aynı ekip.
Oysa Fatih Terim, o sırada miadı dolmadığı için “oynatsa bir dert oynatmasa başka dert” eski yıldızların kurbanıydı... Milli Takım’ı gençleştirmek istedi, toplumsal baskıya karşı duramadı. Eski yıldızlar da problemin yaşlanmalarında ve kaşarlanmalarında olduğu anlaşılmasın diye “hoca giderse bir süre daha idare ederiz” niyetiyle Terim’i yediler.
Niye geldi Lucescu?
Çünkü Milli Takıma “mitili atmış” kulüp ve fan korumasındaki “papazlara rağmen” milli takımı yenilemeye, işi bittikten sonra da bu coğrafyada aynı adamlarla aynı meslek içinde yaşamayı sürdürecek hiçbir yerli hoca cesaret edemezdi. Makyajdan öteye gitmezdi bizimkilerin yapacakları.
Hakkını verdi mi görevinin Lucescu?.. Evet.
Gel de Fransa’yı mağlup eden Milli Takım’ın hocasını övmek için eski hocayı yerin dibine sokmaktan başka yöntem bilmeyenlere anlat.
Fransa galibiyetinden sonra Lucescu’nun Milliyet’e verdiği “kurduğum takım çok başarılı” demecine bir kişi de çıkıp “sen değil Şenol Güneş kurdu” cevabı veremiyor ama Lucescu için “boşa masraf” demekten de geri durmuyorlar.
İnsaf...
Tabi, övgü ve yergiyi skorboard tetiklediği için İzlanda mağlubiyetinden sonra zınk diye durdu Şenol Güneş methiyeleri.
İster misiniz -fikri takip gereği- bizi İzlanda’da donduran Lucescu’dur desinler!
Aldanmayın sukuta... Fransa zaferinden sonra yağı bol tutup iyice “angaje” olmasalar, İzlanda hayal kırıklığını burnundan getirecekler Şenol Güneş’in...
Muhtemelen paskalya yumurtası gibi tokuşturacak birini bulamıyorlar.
Ben yardım edeyim:
Fatih Terim çok işe yarar.
Nasıl mı?
“Fatih Terim olsa İzlanda hava alanında yaşananlardan müthiş bir motivasyon çıkarır ve maçı kazanırdı” tezi nasıl mesela?
Terim’e “bu iş sadece gazla olmaz” eleştirilerini unutup “Şenol Güneş iyi hoca ama motivasyonu eksik” diye başlar, “işe yaramaz” hocaya kadar gelirler isteseler.
Olabilir...
Fikir ve ifade özgürlüğü var.
Lakin şu şehvetli yumurta tokuşturma törenlerinde araya “milli takıma olan derin aşklarını” serpiştirince ya zekadan ya niyetten şüphe duyuyor insan.
