Burcu Kapu

Burcu Kapu

burcukapu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şampiyonlar Ligi’nden moralli dönen bir Galatasaray’ın konsantrasyon olarak sorun yaşamayacağı ama fizik tempoyu da nasıl çıkaracağını merak ettiğimiz bir karşılaşmaydı Antalya deplasmanı. Ligi sezon başında değil de adeta Fenerbahçe maçından sonra açan Antalya’da Nuri Şahin’in her zaman üç büyüklere karşı özel plan yaparak sahaya çıkacağını da tahmin ediyorduk. Peki maç öncesi tahminlere ne kadar yakın bir karşılaşma oldu?
Nuri Şahin’in takımı oyuna Galatasaray’ın merkeziyle forvet hattının bağlantısını presle keserek başladı. Galatasaray 11’inde ise bir kanadın arkasında Kazımcan’ın Zaha ile uyumsuz oyunu, diğer kanadın önünde Barış Alper’in top kayıpları veya aldığı topları verimsiz kullanışı, takımın hücum organizasyonlarında kanatları etkisiz hale getirmişti. Bu durumda ilk yarıda Galatasaray’ın elinde sadece savunma arkasına atılacak toplar alternatifi kalmıştı ki, o bir iki deneme de son vuruşlarda etkili olamadı.
Okan Hoca ilk önlemini Barış Alper’i oyundan alarak devre arasından dönüşte aldı. Barış’ın artık oyununda bir istikrar yakalaması gerekiyor. Büyük maçlarda oyunu alkışlıkken, diğer maçlarda zorlanmasının ana nedeni kapalı defanslar karşısında sıradanlaşan oyunu. Hep aynı şarkıyı çalarak büyük müzisyen olunamayacağı gibi hücumda repertuarını genişletmeden de iyi forvet olunamıyor.
Galatasaray baskıyla başladığı ikinci yarıda istediğini çabuk aldı. Davinson dün attığı gol, ManU maçındaki iki asistiyle sarı kırmızılıların yeni transferlerinde top 3 listesine ilk sıradan adını yazdırdı. Galatasaray’ın ilk yarıdaki oyunu Okan Hoca’nın geliştirmek istediği, yeni transferlerin adaptasyonuyla oynamak zorunda olacağı oyun. Ama o oyunda henüz takım uyumu yok ve çok top kaybı var. Ve takımın bu kadar çok top kaybıyla kazanması zor. İkinci yarıdaki değişikliklerle beraber oynadığı oyun ise, geçen yıldan kalma oyunu. Nispeten herkesin daha rahat ettiği pozisyonda oynadığı, bağlantıların daha iyi işlediği haliyle de baskının daha doğru olduğu. Bu oyunla skoru hep bulacaktır ama yeni kadroyla hocanın asıl yönetmesi gereken de ilk yarı oyunu. Bu bilmeceye Okan Hoca’nın nasıl bir çözüm geliştireceğini milli maç arasından sonra daha net göreceğimizi düşünüyorum.
Bugün kapanışı ise hakem Zorbay Küçük ile yapalım. Maç içinde sporcunun sağlığını gözetmek de hakemlerin sorumluluklarından biridir diye düşünüyorum. Hangi çarpışmada, hangi faulde oyunu durduracağı, hangisini cezalandırarak caydırıcı olacağını iyi tespit etmeli. Buksa’nın Muslera’ya müdahalesi kasti sertlik sınıfına girer mi? Hakem ve Buksa hariç sanırım bir çoğumuz girer diye düşünüyoruz.