Siyaset Terörü terörle bitirme kan, zulüm ve gözyaşıdır

Terörü terörle bitirme kan, zulüm ve gözyaşıdır

16.06.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Duşanbe’de Asyalı liderlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şiddete varan aşırıcılık ve terörizmin dünya genelinde yükselişte olduğunu dile getirerek “Bir terör örgütü eliyle diğerini yok etme politikalarının varacağı yer daha fazla kan, daha fazla işgal, daha fazla zulüm ve daha fazla gözyaşıdır” dedi

Terörü terörle bitirme kan, zulüm ve gözyaşıdır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de düzenlenen Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA) 5. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne katıldı. Oturum başlamadan önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile sohbet eden Erdoğan,
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin de aralarında bulunduğu liderlerle ikili görüşmelerde bulundu.

Haberin Devamı

Sahiplenme çağrısı

Erdoğan, zirvede yaptığı konuşmada, toplantının bölgesel ve küresel hadiseler bağlamında kritik bir dönemde icra edildiğini vurguladı. Erdoğan, “Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı’nın temelleri, aksakalımız Nursultan Nazarbayev’in vizyoner önerisiyle atılmıştır. Konferansımız, ortak çabalarımız sonucu içerikli, temsil kabiliyeti yüksek bir bölgesel foruma dönüşmüştür. Üye sayımızın artması bunun ispatıdır” dedi. 27’nci üye Sri Lanka’ya “Hoşgeldiniz” diyen Erdoğan, Laos’un da konferansa gözlemci olarak katılmasından memnuniyet duyduklarını söyledi. Türkiye’nin iş birliğinin derinleştirilmesi gerektiğine inandığını ifade eden Erdoğan, “Konferansı hep birlikte daha fazla sahiplenmemiz gerekiyor. Finansal destek sağlanmasının yanı sıra güven artırıcı önlemlerin uygulanmasına somut katkı ve aktif katılım, sahiplenmeyi artıracaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Haberin Devamı

‘Vekâlet savaşları’

Günün dünyasında, düzenin değil düzensizliğin hakim olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yakın coğrafyamızda çatışmalar, iç savaşlar, vekalet savaşları ve terörizmle mücadele ediyoruz. Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı tüm bu sınamalar karşısında ortak adımlar atabileceğimiz bir platformdur. Türkiye olarak çevremizdeki dinamikleri, barış, refah ve istikrar doğrultusunda şekillendirmenin gayretindeyiz. Komşumuz Suriye’de iç savaşın sona ermesi ve istikrarın sağlanması için elimizden geleni yapıyoruz. 4 milyona yakın Suriyeliyi şu anda ülkemizde misafir ediyoruz.
Suriye’nin geleceğini tehdit eden DAEŞ ve PKK/YPG terör örgütlerine karşı yaptığımız sınır ötesi operasyonlarla çok ağır darbeler indirdik. 4 bin kilometrekareden fazla alanı terör örgütlerinin işgalinden kurtardık. 330 bin Suriyeli sığınmacının tekrar kendi topraklarına, kendi vatanlarına dönmelerini sağladık.”

Kudüs mesajı

Bölgenin bir diğer kanayan yarası Filistin meselesinde de aktif bir tutum sergilediklerini dile getiren Erdoğan, “İşgal, zulüm ve adaletsizliğin Filistin’in adeta kaderi olmaktan çıkarılması, insanlık onurunun bir gereğidir. Kudüs’te yeni oldubittiler oluşturma gayretlerini reddediyoruz. Tüm ülkeleri Birleşmiş Milletler kararlarına, Kudüs’ün tarihi ve hukuki statüsüne saygı göstermeye davet ediyoruz” dedi. Afganistan’da barışın tesisi ve şiddetin sona ermesi için yürütülen çabalara destek verdiklerini de belirten Erdoğan,
“Asya’nın Kalbi-İstanbul” süreci kapsamındaki faaliyetlerin, bu doğrultuda sürdürülmeye devam edeceğini söyledi.

Haberin Devamı

Keşmir sorununun Pakistan ve Hindistan arasında diyalogla ve ilgili BM kararları temelinde, Keşmir halkının beklentileri doğrultusunda çözümünü desteklediklerini de kaydeden Erdoğan, “Rohingyaların içinde bulunduğu durumu da yakından takip ediyor, bu insani dramın bir an önce sona ermesini temenni ediyoruz” diye konuştu.

‘Suriye acı hakikat’

Şiddete varan aşırıcılık ve terörizmin dünya genelinde yükselişte olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: “35 yıldır terörle mücadele eden, DAEŞ’ten PKK’ya, FETÖ’den El Kaide’ye kadar farklı terör örgütlerinin hedefi haline gelmiş bir ülkeyiz. Altını çizerek ifade etmek isterim ki terörün ve şiddetin hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Bu alanda kararlı ve net duruş sergilenmesi çok önemlidir. Bir terör örgütü eliyle diğerini yok etme politikalarının varacağı yer daha fazla kan, daha fazla işgal, daha fazla zulüm ve daha fazla gözyaşıdır. Suriye sahası maalesef bu acı hakikatin ispatı olmuştur.”

Haberin Devamı

Bölgede kombine taşımacılık koridorlarının geliştirilmesine önem verdiklerini kaydeden Erdoğan, “Modern İpek Yolu’nun yeniden inşasını destekliyoruz. Kafkasya ve Orta Asya’yı aşarak, Çin’e kadar uzanan Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor girişimimiz bu yaklaşımımızın en somut örneğidir” dedi.

Liderlerle buluştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirveden önce Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir araya geldi. Görüşme yaklaşık yarım saat sürdü. Zirvedeki oturumun ardından Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Kamboçya Başbakanı Hun Sen, Afganistan İcra Kurulu Başkanı Abdullah Abdullah ile ikili görüşmeler kapsamında bir araya geldi. Ruhani ile görüşmede, her iki ülkenin heyetleri de hazır bulundu.

Haberin Devamı

Terörü terörle bitirme kan, zulüm ve gözyaşıdır

Geniş çaplı temaslar

Erdoğan’ın konuşması sırasında, Türk heyetinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, MİT Başkanı Hakan Fidan ile Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir de yer aldı.

Terörü terörle bitirme kan, zulüm ve gözyaşıdır

Ortak deklarasyon: Ülkelerin iç veya dış işlerine müdahale etmeyin

Duşanbe’deki zirvenin ardından liderler ortak deklarasyona imza attı. Deklarasyonda, ülkelerin iç veya dış işlerine müdahale etmeme ilkesinin tamamıyla desteklendiği belirtilerek, “Hiçbir devlet veya devletler grubunun, herhangi bir nedenle, meşru hükümetleri değiştirme amacı da dahil olmak üzere, doğrudan veya dolaylı olarak müdahalede bulunma hakkının olmamasını ve her devletin kendi siyasi sistemini belirleme hakkının olmasını desteklemekteyiz” ifadesine yer verildi.
Orta Doğu’daki durumun kaygı verici olmaya devam ettiğine dikkat çekilen deklarasyonda, “Tüm tarafları, bu bölgede barış, güvenlik ve istikrarın sağlanması için ilgili BM kararlarını uygulamaya davet etmekteyiz. Ayrıca uluslararası hukuk, ve iki egemen devletin yan yana barış, ve güvenlik içinde yaşadığı iki devletli çözüm gerçekleştirmek üzere Ortadoğu Barış Sürecine ilişkin müzakereleri yeniden başlatmayı gerekli görmekteyiz. Kudüs şehrindeki mevcut durumun değişmesine yol açabilecek tek taraflı kararlara kesinlikle karşıyız” değerlendirmesi yer aldı.