Gündem Seçil Erzan'dan yeni hamle! ‘Daha iradeli ve artık kendine de inanıyor’

Seçil Erzan'dan yeni hamle! ‘Daha iradeli ve artık kendine de inanıyor’

24.03.2024 - 06:41 | Son Güncellenme:

İlk iş olarak tefeciler ile kuzenleri ve Semih Kaya hakkında hakaret ve tehdit iddiasıyla suç duyurusunda bulunan avukat Aybirdi, devletin de ciddi para kaybının söz konusu olduğunu belirterek “Biz, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın da dosyaya dahil olmasını talep ettik” dedi.

Seçil Erzandan yeni hamle ‘Daha iradeli ve artık kendine de inanıyor’

Çiğdem Yılmaz - Yüksek gelir vaadiyle aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera gibi ünlü isimlerin de olduğu çok sayıda kişiyi dolandırma ithamıyla tutuklu yargılanan Seçil Erzan, bir avukatla daha anlaştı. Erzan’ın dosyalarına bundan sonra Nazlı Nadide Karaaslan’ın yanı sıra Bülent Aybirdi de bakacak. Aybirdi’nin ilk işi ise Erzan’ın kuzeni Tanıl Yılmaz ve eşi Merve Yılmaz hakkında hakaret, yağma ve tehdit; Semih Kaya ve menajeri Fırat Özdemir ile Türkay Gümülcineli hakkında ise tefecilik, hakaret ve tehdit iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmak oldu.

Haberin Devamı

Erzan’ın yeni avukatı Bülent Aybirdi yapılan suç duyurularıyla ilgili şunları aktardı:

“Türkay Gümülcineli hakkında suç duyurusunda bulunduk, bir de hukuk davası açtık. Müvekkilimizin Bozcaada’daki evini sahte evraklarla üstüne geçirdiği için ipoteğin iptali davası açtık. Bu isimler dışında elimizde yeterli somut deliller ulaştıkça, yeterli doneler toplandıkça diğer tefeciler hakkında suç duyurularımızı yapacağız. Müvekkilimizin bu duruma gelmesine neden olan herkes hesap verecek.”

“MÜVEKKİLİM BU İŞİN MAĞDURU”

“Öyle bir algı oluşturulmuş ki, müvekkilim sanki tüm bunları kendisi yapmış. Ancak dosyayı aldığım ilk andan itibaren müvekkilime dediğim şey, suçun faili olmadığı. Müvekkilim suçsuz ve beraat etmesi gerekiyor. Hatta bu işin mağduru. Bu da şahsi fikrim değil. Dolandırıcılık olarak nitelendirilen bu suçun hangi şartlarda oluşacağını, nasıl işlenebileceğini Yargıtay tanımlamış. Yargıtay’da da, müvekkilin üzerine atılı suçun işlenebilmesi için öncelikle özel kastın olması gerekiyor. Yani dolandırıcılık işlemini baştan kabul etmesi gerekiyor ve hareket ederken bu kasıtla yola çıkması gerekiyor. Biz de diyoruz ki, bu kasıtla yola çıkmamış. Bu tefeciler baskı ve şiddetle müvekkilin iradesini kırarak mecbur bırakmışlar. Müvekkilimiz kaçırılmış, evine gelinmiş, hakaretler edilmiş, zorla kolundaki saati alınmış, psikolojik zorbalık görmüş, masasının üzerine mermi konulmuş, annesiyle tehdit edilmiş.”

Haberin Devamı

‘DEVLETİN CİDDİ KAYBI VAR’

“Bu dosyada devletin de ciddi bir kaybı söz konusu. Bu insanlar inanılmaz faiz gelirleri elde etmiş. Bu şekilde müvekkilimizden zorla, olmayan paraları tahsil eden bir dünya insan var. Burada Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın da ciddi bir gelir kaybı var. Biz, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın da dosyaya dahil olmasını talep ettik.”

‘DAHA GÜÇLÜ VE İNANÇLI’

“Müvekkilimin bir yıla yakın zamandır cezaevinde olması yeterince yıpratıcı bir süreç ancak eskiye göre şu an daha güçlü ve inançlı. Öyle bir durum yaratılmış ki, müvekkilim kendinden nefret eder hale gelmişti. Daha önceki duruşmalarda kendisine fırsat verilmemiş, sürekli ağlamış, biri bağırmış, diğeri hakaret etmiş. Bu suçun mağduru olduğuna ikna olduktan sonra kendisi de çabalamaya başladı. Daha iradeli ve artık kendine de inanıyor.”

Haberin Devamı