Küçükçiftlik’ten dev metalciler geçti

Harbiye’den aşağı Küçükçiftlik Park’a doğru sallanırken her tarafı siyah tişörtlü insanlar sarmaya başladı. İstanbul’da dördüncü kez sahne alacak Manowar’ın konserine yoğun ilgi olacağı o an belli olmuştu. Maçka Parkı başta olmak üzere etkinlik alanının civarında insanlar içeceklerini yudumluyor, birbirleriyle sohbet ediyor, önceki konserlerden bahsediyordu. Her yaştan insan son derece mutluydu, bu manzara birazdan konser alanına da taşınacaktı.

Bir zamanlar her yaz yığınla rock konserine ev sahipliği yapan güzel şehrin üzerine son yıllarda ölü toprağı atılmış, yaprak kımıldamıyordu. Uzun bir aranın ardından bir heavy metal devinin İstanbul’da sahne alıyor olmasının getirdiği mutluluktu bu.

Manowar ise sıkıntılı bir süreçten geçtiği bir dönemde Türkiye’ye geldi. Gitaristleri Karl Logan’ın çocuk pornografisi bulundurmak suçundan gözaltına alınmasının ardından gruptan uzaklaştırılması, Fransa’daki hayranlarıyla buluşmalarının iptal edilmesi gibi bir çok hadiseyle, morale ihtiyaç duydukları bir dönemdeydiler.

Manowar’ın enerjisi önceki İstanbul konserlerine göre düşüktü. Ancak Joey de Maio’nun 65, Eric Adams’ın 67 yaş gibi bir çok kişinin ununu eleyip eleğini astığı bir dönemde dünyanın en gürültülü ve enerjik müziklerinden birini icra etmekte olduklarını unutmamak gerekir. Performansta ise gerileme yoktu. Son derece temiz çaldılar; o kadar temizdi ki insanların aralarında en çok konuştukları konulardan birisi ‘playback’ yapıp yapmadıkları oldu. Playback yapmamakla birlikte yoğun bir synthesizer desteği aldılar. Doğal seslerin efektleri, koro sesleri, yaylı çalgıların aktarımı ve vokal tekrarı gibi dışavurumlar, bu destekle gerçekleştirildi. Yeni gitarist E.V Martel’in grubun ruhuna uyan karakteri ve iyi icra yeteneğini de bu kısma ekleyelim.  

Manowar konserin ardından, instagram hesabından Türkiye’deki hayranlarına, ‘Teşekkürler İstanbul, ne fantastik bir geceydi ama’ sözleriyle özel olarak teşekkür etti.

Saatler 21.30’u gösterdiğinde beklendiği gibi açılışı, kendi isimlerini taşıyan şarkılarıyla yaptılar. Bir Manowar konseri için umulan etkileme gücünde bir giriş olamasa da, “Brothers of Metal”, “Blood of my Enemies”, Call to Arms”, “Hand of Doom”, “Sons of Odin” gibi klasiklerdeki üst üste geçişlerle grup, seyirciyi fantastik dünyasının büyüsüne çekmeyi başardı. “Swords in the Wind”in ardından gelen bass solo; “Battle Hymn”, “Thor”, “Kings of Metal”, “Fighting the World”, “Hail and Kill” gibi en büyük hit’lerini icra edecekleri ikinci bölüme geçişi müjdeliyordu. Bu bölüm aynı zamanda seyircinin de en çok coştuğu ve şarkılara hep bir ağızdan eşlik ettiği bölüm olacaktı.  

İstanbul seyircisi de önceki konserlere göre farklıydı. Azılı metal fanları gitmiş, yerine heyecanını kaybetmemiş daha dingin bir izleyici gelmişti. Manowar’ın altın dönemlerinden gelen hayranlarının artık 40’larında olduğu gerçeğiyle birlikte konserdeki genç kesim de, 90’ların ya da 2000’lerin gençlerine göre epey sakindi.  

En iyi hit’lerinden oluşan setlist ile bir ‘best of’ konser veren Manowar, hayranlarını tatmin etmeyi başardı. “Valhalla”, “Odin”, “Thor” gibi şarkıların sözlerinde bolca geçen İskandinav mitolojisinden tabirlerle izleyenlerini iki saatliğine fantastik bir serüvene sürüklerken, ‘steel’, ‘blood’, ‘sword’ gibi yine çokça kullandığı ifadelerle de bu serüveni metal kıvamına büründürdü.

Maçka’da Beleştepe

Konsere Türkiye’nin her tarafından katılım vardı. Final Battle ismi nedeniyle, grup tarafından yalanlanmış olmasına rağmen, son konserleri olacağı yönündeki söylentilerin belki de son kez Manowar göreceğini düşünen hayranları harekete geçirdiğini tahmin etmek zor değil. Konser mekanının etrafında en canlı toplanma alanı Maçka Parkı oldu. Parkın konser alanı hatta sahnesini gören bir bölümü var. Burada çekilmiş siyah beze rağmen silik de olsa bir şeyleri görmek mümkün oluyor. Bu bozuk görüntüyü görme çabasının yanında konseri izleyemeyen bir çok kişi de buradaki çimenlere oturarak Manowar konserini en azından canlı olarak dinlediler.  

Seyirciyle dertleşti

Grubun kurucusu ve bass’çısı Joey de Maio, konserin bir bölümünde mikrofonu eline alarak uzunca bir konuşma gerçekleştirdi. Fransa’daki Hellfest’te geçen ay sahne alması gereken grubun katılımı, etkinliğe günler kala sahne büyüklüğü ve ses düzeyindeki anlaşmazlıklar nedeniyle organizatörlerle ayrı düşmelerinin ardından iptal olmuştu. İstanbul konserinin Warriors of the world ve Black wind, fire and steel olan son iki şarkısı öncesinde, içinde ukde kalan konuyu uzun uzun anlatan De Maio, dertleşen üslubuyla yaşananları aktardı, oradaki fan’larını mağdur edenin kendileri olmadığını “Ukrayna ve İsrail gibi bir çok yerde çaldık, böyle sıkıntı yaşamadık. Manowar kendi hayranlarını düdükleyecek bir grup değildir” sözleriyle savundu.