Rıdvan Dilmen, Erkan Özdamar’ın Fenerbahçeli Serdar’ın Karagümrük’e attığı golü “Aman başım yanmasın” diye vermediğini ima etti TRT Spor’da. Biraz ötede a Spor’da Erman Hoca, “Buz gibi faul” dedi. Ligler başladı, koy araya karbon kağıdı, birebir geçtiğimiz senelerin kopyası. Merak ediyorum bu 18 haftada üç büyüklerin hangi maçını yöneten hakem için yorumcular, “Valla acayip maç yönetti” dedi. Birinin iyi dediğine diğeri, kötü diyor filan. MHK’den memnun olan oldu mu bugüne kadar? Yabancı hakem gelsin yıllarını unuttuk mu? Bir ‘futbol kirli’ lafıdır bitmiyor. Bu fasit daire kırılmadığı sürece önümüzdeki yıl da karbon kağıdını koyun, bu yılın aynısının tıpkısı olacaktır. Galiba tüm futbol seyircisi, oyuncusu, yöneticisi, hakemi, federasyonu, MHK’si bundan besleniyor. Tersi olsa ortalık süt liman olsa, rahatsız olacağız galiba!
‘SADAKATSİZ’ MAHALLESİ
Ev ahalisi, “Bir mahalle var sakinleri, bir o eve, bir bu eve gidiyor. Bütün mesele üç beş evin etrafında dönüyor. Şöyle bir Tekirdağ’a doğru açılsalar” dedi. Durumu kurtaran, oyuncular. Çok iyi bir kadro, olabildiğince olayı götürüyor. Asya ve Volkan’ın ‘Bir gün mutlaka birleşecekler’ fikrinden izleyiciyi söküp atabilecek bir operasyon olabiliyor mu? Aras için “Bakalım ne zaman bitecek?” diye bakıyoruz ne kadar öpüşseler, ‘Seni seviyorum’ deseler de. Volkan’a da, bir macera bulsalar...
REYTİNG GETİREN İKİLİ
Başka bir açıklaması olamıyor. Ersan Hoca ile Cem Küçük her hafta ‘çok konuşulan tartışmalar’ yapıyorlar. Televizyon doğası gereği bu ikiliye rastlayan “Bakalım bu akşam nasıl kavga çıkacak?” diye merakla bekliyor. ‘Doğaçlama’ ama sonuçta böyle beklentiyi ortaya çıkaran durum oluşmuş. Geçenlerde rasgeldim. Samimiyetle söyleyeyim, “Ersan Hoca bakalım ne diyecek?” diye izlediğimi gördüm. Şöhret, önüne geçilmez bir cazibe merkezidir. Konusuna hakim, çok iyi hatip bir ceza hukuku hocası bugün, bir ‘şöhret’tir. Kuralları farklıdır. Bugün ‘yürü hocam’ yarın ‘yahu ne çok konuşuyor’a dönebilir.
