Dr. Hasan İnsel

Dr. Hasan İnsel

hinsel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçen hafta salı günü onkolog Dr. Ayşe Özatılgan’la meme kanseri riskleri hakkında konuşmuştuk. Bu hafta da aynı konuya devam ediyoruz. Söz, onda...

Adet öyküsü: İlk adetini 12 yaş altında gören veya 55 yaşından sonra da adet görmeye devam eden kadınlarda meme kanseri riskinde artış gözlendi.
Hormon replasman tedavisi: Menapoz nedeniyle önceki yıllarda önerilen hormon içeren ilaçların özellikle kullanıldıkları ilk 2-3 yıl içinde meme kanseri riskini artırdıkları, riskin ilacı bıraktıktan iki yıl sonra düştüğü biliniyor.
Alkol tüketimi: Hiç alkol tüketmeyen kadınlara göre, haftada üç kadeh alkol tüketenlerin meme kanserine yakalanma riski, yüzde 15 daha fazla.
Egzersiz yapmamak: Çalışmalar, düzenli egzersiz yapılmasıyla meme kanseri riskinin azalması arasında ilişki olduğunu gösteriyor.
Sigara: Sigara içimiyle özellikle menopoz öncesindeki genç kadınlardaki meme kanseri riski arasında bağ kuruldu. Aynı şekilde yoğun sigara içilen ortamda bulunmayla menopoz sonrası kadındaki meme kanseri riski arasında da bir bağlantı olabileceğine işaret edildi.

Haberin Devamı

Yeni tanımlanan riskler

Düşük D vitamini düzeyi: Yeni çalışmalar, düşük D vitamini düzeyinin meme kanseri riskini artırabileceğini gösteriyor.
Gece ışığa maruz kalmak: Çalışmalar; hemşire, doktor, polis gibi gece çalışan kadınların gündüz çalışanlara oranla meme kanseri risklerinin daha fazla olabileceği yönünde.
Sağlıksız beslenme: Beslenme şekli, tüm kanserlerin yüzde 30-40’ından kısmi olarak sorumlu. Meme kanserinden tamamen koruyan bir yiyecek veya diyet olmamakla beraber, sağlıklı beslenmenin bağışıklık sistemini destekleyerek meme kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabileceği düşünülüyor.
Kozmetiklerdeki kimyasallar: Kozmetiklerdeki paraben ve fitalatların meme kanseriyle ilişkisi araştırılıyor.
Yiyeceklerdeki kimyasallar: Yine son yıllarda meyve, sebze ve tahıl üretiminde kullanılan haşere öldürücü ilaçlarla, hayvanlara verilen antibiyotik ve hormonların güvenilirliği gündeme geldi. Ayrıca balıklardaki cıva da endişe kaynağı.
Plastiklerdeki kimyasallar: Plastiklerin ısıya maruz kaldıklarında veya çizildiklerinde kimyasal maddelerin açığa çıkabileceği, çalışmalara konu oldu. Bu kimyasallardan bisfenolun da (BPA) kansere neden olabileceği belirtiliyor.
Yeni tanımlanan diğer risk faktörleri arasında güneş koruyucularındaki, sulardaki kimyasallar ve mangalda pişen yiyeceklerde ortaya çıkan kimyasallar da sayılabilir.

Haberin Devamı

Korunmak için...

* Sağlıklı kiloya kavuşmak ve devamını sağlamak,
* Düzenli spor,
* Alkol tüketimini sınırlamak,
* Dengeli ve sağlıklı beslenmek,
* Sigara içmemek, içiliyorsa bırakmak,
* Mümkünse bebeği bir yıldan fazla emzirmek,
* Hormon replasmanı tedavisi almamak; eğer alınacaksa mutlaka doktor kontrolü altında almak,
* D vitamini düzeyi düşükse yerine koymak,
* Mümkün oldukça paraben ve fitalat içeren kozmetikleriden uzak durmak,
* BPA nedeniyle cam şişe kullanmak, plastik kap ve torbalarda yemek yapmamak.

Tüm bunlara ek olarak, kadınların meme gelişimlerinin tamamlanmasından sonra ayda bir kez kendi kendilerine memelerini muayene ederek, meme dokularını tanımaları, 40 yaşından sonra da her yıl düzenli doktor muayenesi, mamografi, ultrason yaptırmaları gerekiyor.
Onkolog Dr. Ayşe Atılgan’ın anlattıklarından da anlaşıldığı gibi, meme kanseri risklerini azaltmak konusunda yapabileceğiniz çok şey var. Hepsini birden yapamıyorsanız da bir ucundan başlayın, devamı gelir.