Dr. Hasan İnsel

Dr. Hasan İnsel

hinsel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

DNA onarımını destekleyen cilt bakım ürünleriyle güneş koruma kremlerinin birlikte kullanılmasıyla UV ışınlarına koruyucu etki, yaklaşık 5-6 kat artar.

KOMBİNE KORUMAYLA ESKİ DOST DÜŞMAN OLMAZ

Geçen gün dermatolog Dr. Azime Belul’le tıptaki yeniliklerden konuşurken, laf, haliyle bu pırıl pırıl yaz gününde, güneşten korunmaya geldi. Azime Hoca o sempatik anlatımıyla, bu konuyu değişik bir açıdan ele aldı ve ilginç bilgiler verdi, anlattıklarını aynen aktarıyorum:

“Güneşlenmeyi eskiden sağlık kaynağı sanırdık. Ancak güneş bugün bizlere eskisinden farklı davranıyor veya biz güneşten eskisi gibi yararlanamıyoruz. Bir yandan da delinen ozon tabakası nedeniyle daha fazla UV, atmosfere giriyor ve canlılara eskisine göre daha çok zarar veriyor.
Neyse ki güneşin yaşlandıran, yıpratan zararlı etkilerini azaltmak için kullandığımız güneş koruyucular var diye sevinirken, bunlar hakkındaki bilgilerimiz de yıllar içinde değişti. Koruma faktörü arttıkça daha çok korunduğumuza inanırken, koruyuculuğun SPF’yle (Bir ürünün güneş altında yanmadan kalmaya izin verdiği süre) paralel artmadığını öğrendik.

Güneşe karşı çaresiz miyiz?
Diğer yandan filtrelerin içerikleriyle ilgili bilinmeyenleri de zamanla öğrendik. Güneş koruyuculardaki kimyasal filtrelerin, hormon reseptörleriyle etkileşime girdiği ve anne sütüne geçtiği bile yazıldı. Sonradan kullanıma sunulan fiziksel filtreler, bu nedenle alternatif yarattıysa da, titanyum diyoksit ve çinko oksit gibi fiziksel filtrelerin de üretilirken çok küçük nano-partikül olmalarına karşın, kullanıcıya ulaşana kadar birbirleriyle birleşerek büyük parçacıklar oluşturduğu ve koruyucu yüzey kaplayıcılığının azaldığı da yazıldı. Peki güneşe karşı çaresiz miyiz?

UV ışınları DNA hasarına yol açarak cildimize zarar verdiği için, sorunun cevabı, ‘Evet’. Güneşin zararlı etkilerinden daha az etkilenmek için hem bu hasarlardan korunmalı, hem de onarım yapmalıyız.

Zararı azaltmaya yardımcı olur
Cilt bakım ürünlerindeki anti-oksidanlar, güneşten koruyan kremler kullanmak, güneşin dik geldiği saatlerde gölgede kalmak, şapka ve giysilerle korunmak gibi uygulamalar, DNA’a hasarını azaltmaya yardımcı olur. Her türlü korunmaya rağmen yine de oluşan DNA hasarlarıysa lekelenme ve foto yaşlanmaya yol açar. Bunun da onarımını artırmak için, temel cilt bakımını son zamanlarda kullanıma giren yeni nesil, DNA onarımını destekleyen ürünlerden yararlanarak yaparsak güneşin zararlarına karşı çaresiz kalmayız.

Düzenli olarak yapmamız gereken; koruyucu, yapılandırıcı ve onarıcı temel cilt bakımları uygulamak. Ve hücreleri koruyan etkili nemlendiriciler içeren, DNA onarımını artıran ürünlerle hasarları onarmaya destek olmak.

Bu ürünlerin DNA onarımını destekleyen etkileri, üzerine sürülen güneş koruyucularla birleştiğinde, koruyuculukları yaklaşık 5-6 kat artar. Buna karşılık kombine korunma için kullanılan daha düşük SPF’li koruyucular sayesinde, kimyasal ve hormonal etki azalır ya da fiziksel filtrelerin etkisine katkıda bulunurken, güneş lekesi oluşumu da belirgin olarak azalır.

Daha az cilt yaşlanması için
Kış boyunca cilt lekelerini tedavi ettirmeye çalışan pek çok kişinin yaz güneşiyle yeniden lekelenmemek için arayış içinde bulunduğunu göz önüne alırsak, UV filtrasyonu ve DNA onarım desteğini birlikte kullanmak akılcı bir seçenek olabilir. İlaveten lekelenmeye eğilimli bölgeleri daha dikkatli koruyarak (yüz, ön kol gibi) güneşin D vitamini sentezleyici etkisinden yararlanırken leke oluşturucu etkisinden de korunmuş oluruz.

DNA onarımını destekleyen bakım ürünleriyle güneş kremlerinin kombine koruması sayesinde, yaz boyu yeterli D vitamini alınırken, cildin kendini koruma yöntemi bronzlaş- maya izin verilecek. Hem daha iyi bir bakım hem de daha az cilt yaşlanması için de etkin yardımcı olacaktır.”